Prangası dünya olan insan, özgürmüsün ? |
Şa'şaa ve debdebe içinde zevke gark olup, şımarmış, ni'met sarhoşu olmuş; insanî olan ne var ise ayak altına almış,
maa't-teessüf Yaratıcısını ve seccadeyi unutmuş insan var ...
Konfor uğruna daha çok kazanmaya odaklanmış, kazanç için her yolu mübah saymış, dünyaya esir, maddeye köle olmuş insan var...
Dünyaya ebedi demir atmış gibi yaşayan...ayağından zincirle dünyaya prangalı insan var...
Kıymet ölçüsü dünya ve dünyalık, biçkisi pul ardınca koşturmak olan insan var...
Dış temizlikle uğraşmaktan iç temizliğe vakti kalmayan insan var...
Nakışla ser hoş, nakkaştan bihaber insan var...
İşine besmelesiz başlayan, sonunda hamd etmeyen gözü doymaz, her şeyden şikayetçi insan var...
Hesabını vereceği mirasını mirasçılarının keyifle yiyeceğinden habersizmiş gibi habire dünyalık biriktiren insan var...
(Fotoğraftaki) İhtiyar ile kedinin arasındaki mutlak sevgi akışından yoksun, sahte sevgi maskesi ile dolaşan, fırsat bulduğunda nefret kusan, ihtiras atını şaha kaldırmış insan var...
Yamyamlarla iştah yarıştıran insan var...çiğ insan etine doymayan, dedikodusuz gün geçirmeyen insan var...
Gözyaşıyla gönlünü temizlemeyi unutmuş insan var...
Nedâmet hırkası, atalarından özüne tenezzül etmemiş insan var...
Kârından başka şey bilmeyen, gönlü "Yâr"ından ırâk insan var...
Gurbette olduğundan bîhaber, kurbiyyeti bulamamış insan var...
Devâsız dünya derdiyle yoğrulduğu hâlde, sebebini hâlâ idrak edememiş insan var...
Dünya aşkıyla tutuşup kavrulmuş insan var...
Geçici olanı iyi bilen, amma hakikate kör, sağır ve cahil insan var...
Zulmü ne yazık ki kendi kendine eden, ettiğinin farkına varmayan, ardına dönüp de ben ne hâlt ettim demeyen insan var...
"Homo sapiens"ten Ahsen-i Takvim "İnsan" a giden yolda insaniyet evrimini tamamlayamamış insan da var, evrilmeye başlamış olan insan da...
Ve; işte "insan" ! ...denilenler var.
İlâhi ahlâk'a ve sünenatı seniyyeye uygun hayat tarzı lâzım, işte bu insanı meydana çıkarmaya... Nebî ve resuller bu sebep ile tenezzül etmiş evlâd-ı âdeme, Cenâb-ı Rabb-ül âlemîn'in Rabbanî Rahmaniyyet tecellisiyle...!