Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

20 Kasım 2017 Pazartesi

Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu ?

Hazret yine bugün bin yıl öteden, yazdığı kitabıyla, dedi diyeceğini...

-İlminle amilmisin...?

-Biraz düşün bakalım...ilim ne ?

-Gördüğün duyduğun her şeyin altında-üstünde, içinde gerçekte ilim var... Bilmediğin bir şeyi yapabiliyor musun, üretebiliyor musun ?

Hakkında bilgin olmayan şey için ne diyebilirsin ?
☆☆☆
Atom, elektron, molekül , gen, hücre, yer çekimi, faz-nötür, manyetik kutupların varlığı ve oluşumu, suyu çeken veya iten kimyasal yapılar, foton, tanecik, enerji - madde dönüşümü....hepsinin içi de dışı da altı da üstü de ilim ile donanmış, ilim ile dolu.

Göz ile görmediğin şeyin ilmi yok mu ?

X-ışınlarını görmüyorsun ama röntgen filmini eline tutuşturduklarında,  inanarak eline alıyorsun. O ışınlar senin vücudunun içinden geçti, haberin yok !

Radyasyonu görmüyorsun da Japonya'nın iki şehrini ölü şehir haline getirenin atomun parçalanması reaksiyonu ile çekirdeğinde hapsolunmuş açığa çıkan muazzam enerjinin nelere yol açtığını, ikinci dünya savaşından bilirsin... nükleer santral sızıntılarından kaynaklanan radyasyon yayılımının, su, hava ve toprakta canlı bırakmadığını en azından haberlerden duyuyorsun !

Göz ile gördüğün şeyin aslında göz sinirleri üzerinden elektrik akımı şeklinde beyine iletilen bilgi şekline dönüştüğünü, beynin kendine gönderilen enerji formunu çözümleyerek sana filan objeyi görmektesin dediğini de şimdi öğrenmiş bulunuyorsun !

Son yıllarda akıllı moleküllerin varlığından bahsedildiğini de duymuşsundur ?

Molekülün aklı kendisinde var olan bir potansiyel bilgi...davranış karakteristiğini belirleyen şey...tıpkı DNA ve gen gibi...hani diyoruz ya genetik kaynaklı...hah, tam da o...bunlar da moleküler akıl ve bilgi kaynaklı.

Bu bilgiye göre iş yapıyor, davranıyor maddelerdeki atom, molekül !

Beş duyu ile algılayamadığımız makro âlem içinde gizli kalan gayb âlemine ait bir kaç misal idi bunlar.

Bir de beş duyudan herhangi biriyle varlığını idrak edilebildiğimiz âlem var...maddeler; taş, toprak, su...

Maddî âlem ya'ni şehadet âlemi, hakikatin kendisi değil sadece tecelli şeklindeki görüntüsüdür. Hakikat ise, görülmeyen gayb alemidir.
 Buna dair Kur'an-ı Kerim'de,
"O öyle Allahtır ki, ondan başka ilah yoktur; görülmeyeni ve görüleni  gizli(gayb) ve âşikâr(şahit olunan/somut) olan her şeyi bilendir. " (Haşr suresi, 22) buyurulmaktadır.

"O, gaybı da görünen âlemi de bilendir, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir." (Teğabûn suresi,18)

"Göklerin ve yerin gaybı/(gizli bilgileri) Allah'a aittir." (Nahl suresi,77)

...Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu ?” (Zümer suresi, 9) âyetinde, bilginin Allah katındaki değerini işaret ediyor.

İlim, “gerçeği ile bir şeyi idrak etmek” 'tir. Bilgiye atfedilen önem bir diğer âyette; “Rabbim, ilmimi arttır !”(Taha Suresi,114) ifadesi ile belirtilmiştir.

Hakikatte kişi bildiği şeye iman eder, bilmediğinin küfrünü yaşar. O halde iman ile ilim, bilgi ile inanç arasında doğru orantı vardır.

-İlmin sahibi (el-)Âlim; ya'ni ALLAH (c. c.)...

İlimle meşgul olan, tefekkür edip ilim/fikir işçiliği yapan, gördüklerini bu bakış açısıyla değerlendirebiliyorsa, âlimdir ...!

Tirmizi'den nakledilen bir hadis-i şerifte hz. Peygamber şöyle buyurmaktadır; "Kim ilim talep etme isteğiyle bir yol tutarsa Allah onun yolunu cennete ulaştırır. Melekler ilim talebesine, hoşnutlukla kanatlarını sererler. Muhakkak ki âlim için göklerde ve yerde bulunanlar istiğfar dilerler. Hatta denizdeki balıklar bile. Âlimin âbid'e (ibadet eden kişiye) üstünlüğü, ayın (bazı rivayetlerde ‘dolunay halindeyken’) diğer yıldızlara üstünlüğü gibidir. Şüphesiz ki âlimler nebîlerin varisleridir. Nebîler dinar veya dirhem miras bırakmazlar. Onlar sadece ilmi miras bırakırlar. Kim bu mirası alırsa çokça nasip almış demektir."

-İlmi talep etmeyen "cahil için dünya bir otlak, otel ve gazino...ye-iç, yat, eğlen...ötesi yok...hayatını yaşa !"
☆☆☆
Peki bilmek, bilgi hamalı olmak yetiyor mu ?

Elbette hayır...hazret ne güzel buyurmuş; "amilsen âlimsin" diye.
Ya'ni bildiğini hayat tarzına uygulamalısın !

Neye amilsin, hangi ilmi niçin talep etmektesin; daha çok dünyalık kazanmak için mi, sosyal statü edinmek için mi, isin aslını öğrenip gereğini yapmak için mi ?...yolculuk ne tarafa...Allah'a mı ?

Kendine sordun mu ?

İlmim var mı, artırmak için ne yapmalıyım, ilimsiz  O'na varılır mı ?...bildiğimle amel ediyor muyum !

Bilgi ve bilmek bir değer olsa da, ilmiyle amel edenedir iltifat...!

Hâl ve amelde müsbet davranışlara sebep olmayan, kötü iş ve davranışlara alet edilen ilim, şükrü eda edilmemiş bir ni'met olup vebaldir.
☆☆☆
Âlimle muhabbet ilim, arifle muhabbet hikmet öğretir,

Kitap ehli ile otur, âlimlere sor, sen sen ol cahil ile hem hâl olma...

Küçük taşla oynama ya elinden kaçar ya da... derler !