Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

30 Haziran 2024 Pazar

Balık hafızalılar ve "PR"...

"PR kelimesi 'public relations'ın baş harflerinden oluşur. Türkçede piar şeklinde telaffuz edilir, karşılığı halka ilişkilerdir. PR(Halkla ilişkiler) medya, basın, mobil uygulamalar ve sosyal medya aracılığıyla insanların zihninde, marka ya da kişi ile ilgili olumlu düşünceler yaratma sanatıdır."

Özellikle kendisini topluma kabul ettirme ve şirin gösterme, sempati kazanma, taraftar bulma amacıyla narsist eğilimli kimi liderler ve liderliğe soyunanların da başvurduğu bir yöntemdir.

Ancak kalabalıklar balık hafızalı, sürü ahlâkı da cari olunca, bu durum ekmediği yerden biçmek isteyen muhterislerin iştahını kabarmakta...

Biliyoruz ki balık hafızalılar alıktır, görünenin cazibesine kapılır, oltadaki yeme çabucak gelir, zokayı yutar...

Saflar ipteki cambazı alkışlamaya devam ederken, koyunlar süt yapağı vermeye razı olarak otlak otlak gezer, azıcık uyanık olanlarını ise talip oldukları kırıntıları toplama vazifesi çok mutlu eder. Tabi bu arada en büyük lokmayı, alıklardan, sürüden geçinen PR'cı yutmaya devam eder.

PR demişken eski Hollanda Başbakanı Mark Rutte geldi aklıma. Adamı bütün dünya bisiklete binmesi ile bisikleti ile işe gidip gelmesi ile tanıdı, insanlar "helal olsun adama, başbakan ama bisikletle işe gidip geliyor" dediler.
Tabi buna bir de bisiklete tahsisli yollar gerektiğini söylemeye gerek yok sanırım.

Sadece hollandalılar değil bütün dünya hatta biz bile bisiklet süren başbakana alkış tuttuk...

Peki sonra ?
Bisikletle sürekli mi gidip geliyormuş ? 
Haberin devamını hiç duydunuz mu?

Sanırım reklâm yapıldı, sempati kazanıldı, dünyaca tanındı, alkışlandı...ve sonrasında bisiklet yolları bisiklete hasret kaldı belki !
Peki; siyah renkli, çakarlı, üst segment donanımlı makam aracı ile vızır vızır sağa sola gidip gelen, korumaları, çantacıları, özel kalemi, sekreterleri ile, kendisi lüküs hayat süren, ballı kaymağı yiyen bu tip kişilerin sefa sürme haberlerini de yapan oluyor mu ? 

Ben duymamış olabilirim, duyanınız oldu mu?
Eminim ki, bisikletli başbakan ve benzerleri PR çalışmalarını başka şekillerde devam ettirmiş, sürekli kendilerini gündemde tutmayı başarmak içün ellerinden geleni yapmaya, el altındaki imkânları şahsi hesap ve çıkarları, karizma ve ikbâller, içün kullanmaya devam etmişlerdir.

Bize de, PR'ın farkına varamamış balık hafızalı alıklara, sürü olmaya razı olanlara selâm olsun deyip geçmek düşer !

Bizden söylemesi; vitrine konulana, size gösterilene bakakalırken, arka planını, sahneleyenin gerçek niyetini ve PR çalışması olup olmadığını anlamaya çalışın, ipuçlarını takip edin...o zaman her türlü değeri pazarlayanlara, her fırsatı bir sonraki beklentileri içün sıçrama tahtası olarak kullananlara aldanmazsınız, inşâ'Allah !