Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

10 Haziran 2024 Pazartesi

Bir Şarkının Uydurulmuş Hikâyesi: "Veda Busesi"

“Veda Busesi” şarkısının sözleri şair Orhan Seyfi Orhon‘a ait, bestekârı ise Yusuf Nalkesen…
Orhan Seyfi Orhon, 1890 yılında İstanbul’da Çengelköy semtinde dünyaya gelmiş, 1970'de vefat etmiş şair, gazeteci, yazar, yayımcı, siyaset adamıdır. Yirmiden fazla şiiri değişik bestekârlar tarafından bestelenmiştir.

“Veda” isimli şarkı, sözlerinde geçen “Veda Busesi” adıyla daha çok tanındı. Piyasaya çıktığı 70’li yıllardan bu yana sevilerek okunan ve dinlenilen, hüznü çağrıştıran ve yaşatan bu şarkı, bir veda, bir ayrılık şarkısı olarak çok sevildi ve hafızalara kazındı.

Genellikle sevenlerin ayrılığı ve veda sahnesi çağrışımı olarak hüzünlü bir aşk şarkısı olarak algılanıp dinlenilen, dinleyici ve okuyucuyu derinden etkileyen ve hüzünlendiren, belki de mazideki yaşanmışlıklara ve hatıralara götüren şarkının uydurulmuş hikâyesi şöyle:
"Orhan Seyfi Orhon'un kızı kanser hastasıdır ve kızının ölümünden sonra yazıldığı yürek burkan bir hikayedir aslında. Orhan Seyfi Orhon kızını bir an bile yalnız bırakmak istemez .Bütün zamanını ona ayırmıştır ve gün geçtikçe durumu kötüye gitmektedir. O gün odasının kapısından içeri yavaşça girdi, kızı ateşler içinde perişan haldeydi. Alnına doğru bir buse kondurmak için yaklaştı fakat öpemedi çünkü öpmek anlık bir şeydi öylece durup kokusunu çekti içine… Gözlerinden süzülen damlalar düşmesin uyanmasın diye kızı, doğruldu hemen ve yatağın başındaki iskembeye ilişti. Kızı o vakit açıverdi gözlerini “babacığım annem öldüğünde çok ağlamıştın, çok üzülmüştün. Senden bir söz istiyorum, ben ölürsem ağlama olur mu” Orhan Seyfi düğümlenen boğazı ile konuşacak durumda değildi kafasını sallamakla yetindi ve bir süre sonra boynu yavaşça büküldü kızın ve artık hayati bulguları tükenmişti. Telaş içinde kızını kucakladı Orhan Seyfi. Hala ateşler içinde yanıyordu yavrusunu üşümesin diye battaniyeye sardı cansız bedenini bahçedeki iskembeye oturttu ve sarıldı kızının bedenine gözyaşlarına hakim olamadı ağzından şu mısralar döküldü titreyen dudaklarından;

Hani o bırakıp giderken seni / Bu öksüz tavrını takmayacaktım?
Alnına koyarken veda buseni / Yüzüme bu türlü bakmayacaktım?

Hani ey gözlerim bu son vedada / Yolunu kaybeden yolcunun dağda
Birini çağırmak için imdada / Yaktığı ateşi yakmayacaktım

Gelse de en acı sözler dilime / Uçacak sanırdım birkaç kelime…
Bir alev halinde düştün elime / Hani ey gözyaşım, akmayacaktın?"

Evet, uydurulmuş hikâye yukarıdaki gibi, peki aslı ne ?  
★★★
Yukarıdaki hikâye çeşitli varyantları ile bir çok köşe yazısında farklı sitelerde kaleme alınmış...

İbrahim Tığ (*) isimli bir gazeteci bu hikâyenin aslını merak eder ve Orhan Seyfi Orhon'un hayattaki kızına ve torununa ulaşır, hikâyenin hiç de öyle olmadığı torununun bu görüşme sırasında söylediği "Çünkü dedem aşk, hüzün, gözyaşı, hicran, ızdırap temalı bu şiirini lise yıllarında yazmış" sözleri ile yayın olarak bilinen hikâyenin uydurma olduğunu teyid eder.

Görüşme sırasında şairin torununun ifadeleri şöyle:

"Dedemin ilk ve tek kızı annem Sevin (Şeyhun)’dir. Annem 1930 doğumlu ve halen yaşıyor. Dedemin annemden önce ya da sonra doğan hiçbir çocuğu da yoktur. Sosyal medya sitelerinde gezinen bu şiirin hikayesi ise tamamen uydurmadır, böyle bir şey söz konusu değildir."

İbrahim Tığ: "...Orhan Seyfi Orhon’un “Veda” şiirini kanserden ölen kızı için yazdığı iddiaları dolaşıyor internet sitelerinde"

"Dedim ya, bu doğru değildir. Çünkü dedem aşk, hüzün, gözyaşı, hicran, ızdırap temalı bu şiirini lise yıllarında yazmış. Gençlik işte.. Adı da “Veda Busesi” değil, “Vedâ”dır. Dedemin sağlığında (1951 yılı) bu şiiri üstad Yusuf Nalkesen de bestelemiştir. Bir başka özelliği de bu şiir Yusuf Nalkesen’in ilk bestelediği şiir oluşudur. Yine bir başka yanı da ilk kez 1970 yılında Nesrin Sipahi tarafından seslendirilmiş oluşudur. Daha sonra bu besteyi, Zeki Müren, Nesrin Sipahi, Hüner Coşkuner, Bülent Ersoy, Hakan Peker, Tarkan, Muazzez Ersoy gibi birçok sanatçı da seslendirdi.
“Veda Busesi”, Türk sanat müziğinin bugün şüphesiz en çok bilinen, en çok sevilen şarkılarından biri… Ve insana sevdiklerine veda ederken yaşadığı duyguları yeniden yaşatıyor her dinlenildiğinde...

Hani o bırakıp giderken seni / Bu öksüz tavrını takmayacaktım?
Alnına koyarken veda buseni / Yüzüme bu türlü bakmayacaktım?

Hani ey gözlerim bu son vedada / Yolunu kaybeden yolcunun dağda
Birini çağırmak için imdada / Yaktığı ateşi yakmayacaktım

Gelse de en acı sözler dilime / Uçacak sanırdım birkaç kelime…
Bir alev halinde düştün elime / Hani ey gözyaşım, akmayacaktın?

___________
(*)https://bolgehaber67.net/kose-yazisi/813/yalan-ve-gercek.html