Adamcağız yıllarca bel ağrısı çekti, gittiği doktor fıtık demişti, ağrı kesici iğne tedavisi uygulandı, sert yatakta yatmak gibi bütün çareleri denedi..uygulanan tedavi sonucu ilâç allerjisinden olsa gerek adamcağız yan etkilerle boğuştu, bu defa kortizonlu ilâç tedavisi uygulandı, geçecek diye de beyhude bekledi.
Ağrıları iyice şiddetlenip oturup kalkamaz hâle gelince Tıp Fakültesi hastanesine götürüldüğünde ağrılarının her iki kalça kemiklerinden kaynaklandığı ortaya çıktı.
-Her iki bacağına da protez takılması gerekiyor, uygulanan kortizon tedavisi kemik deformasyonuna sebep olmuş olabilir" dedi doktor.
Çarnâçar râzı olundu, yapacak bir şey yoktu, geç kalmıştı.
Önce bir kalçaya, sonra diğerine operasyon yapıldı.
Nekâhet zamânı ağır geçiyor, yürüteç ile
evde hareket edebiliyor, çorabını dahi yardımsız giyemiyordu. Nihâyet koltuk değnekleri ile yürüyebilmeye başlamıştı, uzun süredir gidemediği cum'a namazlarına da artık gidebilecekti.
☆☆☆
Yirmili yaşlardaki oğluna telefon etti
-"Oğlum, neredesin ?"
-"Boy's cafe deyim baba"
-"Cum'a namazına gideceğim, beni camiye bırakıver"
-"Okey baba, ama benzin bitmek üzere"
-"Daha üç gün önce depoyu doldurdum demedin mi ? Camiye götürecek kadar benzin yok mu ?"
-"Götürür de..."
-"Tamam evlâd anladım, yine arkadaşlarınla çok dolaştın, para vereyim beni bırakınca git depoyu doldur"
-"Sağol baba, beş dakikaya evdeyim"
☆☆☆
-"Baba hadi, bana tutun, hah şöylece arka kapıyı açayım…tamam, rahatmısın arka koltukta !"
-"Sağol evlâd, iyi böyle"
☆☆☆
Camiye doğru giderken kavşakta kırmızı ışıkta dururlar, onsekiz ondokuz yaşlarında bir genç kız ön sağ kapıyı açar hızlıca ve koltuğa otururken;
-"Merhaba canııım.."der
Delikanlı bir yandan kaş göz işâreti ile babasının arka koltukta oturduğunu anlatmaya çalışırken;
-"Merhaba, bugün cum'a, camiye gidiyoruz babamla.." der.
-"Haaa, ay pardooon, ben ineyim o zaman" der ve bindiği hızla arabadan iner.
Babası dayanamaz, ve;
-"Oğlum araban ile tanınmışsın artık bakıyorum, kırmızı ışıkta bile boş kalmıyor ön koltuk, bari dâvet etseydin kızı, o da cum'aya gelseydi…"
Bir yandan da kendi kendine söylenmeye devam eder;
-"Oğlum, benim arabayla bu kızla geziyorsun, ananın arabasıyla da başka kızla geziyorsundur, sen…!"
☆☆☆
Aynı günün akşamında...oğlunu telefonla arıyor baba:
-"Evlâd nerdesin ?"
-"Arkadaşın doğum günü partisindeyim baba "
-"Dershâne…!"
-"Aman baba ya ! Bildiğim şeyler, insan anatomisi konusu vardı, ezbere biliyorum !"
-"Biliyordun da beş senedir üniversiteye niye giremedin..."
-"...!"
☆☆☆
Dil lâl, gönül melâl !