Siyah beyazlı yıllar
Kara ve ak günler...
Mazide kalan günler.
"Gül"den bahsetmiyorum
Kastım "gün"ler
Ak günler, kara günler...
Hem her günümüzde
ak ile kara iç içe
ardışık, peşpeşe...değil mi?
Hani hafakanlar basar kimi gün
Kalp sıkışmış kafesinde
çırpınan minik bir kuş gibi...
Ardındaki huşu ve huzuru
Nazar değmesin diye saklar gibi
Hem
Her gecenin sabahı yok muydu ?
Ak günler kara günler,
Kara güller ak güller
Siyah ve beyaz...
Rengâreng gülşen de !
Hem
Beyaz safiyet değil mi ?
Kara da zulmet !
Ey gülşen !
Beyaz güllere yakıştı mı sence,
kara gül ?
Sanki
gülşene ait değilmiş gibi,
genleriyle oynanmış gibi,
yapay duruyor, naylon gibi,
sizden değilmiş gibi...
Aydınlıkmış beyaz ve karanlık siyah;
biri sevap, ötekisi günah...
Bir gülşenki rengârenk
Özü mü ?
İki renk !
Siyah ve beyaz,
ak ile kara !
Sükûnet ve kaos.
Rahmet yahut zulmet !
Ak günler, kara günler
Ak güller, kara güller
Hayır hayır
"Geyvenin gülleri" değil
Ak güller ak günlere
Karası karanlığa, öteye
Hem
ben vazomda kara gül olsun
istemem ki !
ben vazomda kara gül olsun
istemem ki !
Zibillikte yetişeni neyleyim...
Ziftin zifiri ile kaplanmışsa
beyaz gül,
neyleyim !
Ziftin zifiri ile kaplanmışsa
beyaz gül,
neyleyim !