Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

9 Nisan 2018 Pazartesi

Hırsa dâir: Karınca, Bal arısı ve İnsan...


Tolstoy der ki;
Bir insana işte bu kadar (mezarı kastederek) toprak yeter."
☆☆☆
Yeryüzünde en bol bulunan şeylerden biri toprak...kültürümüzde "aç gözlü"ler için bu sebeple olsa gerek, "gözünü toprak doyursun" tabiri kullanılır.

Zaten kabir denilen çukur içine konan ceset sadece toprakla haşır-neşir olmaz mı ?!

Ve sonunda toprağa karışacak değilmi o doymak bilmez göz !
☆☆☆
Bir bilgeden bir tesbit duymuş idim; yeryüzünde hırsına mağlup olan, biriktiren canlılara üç türü örnek vermişdi; karınca, bal arısı ve insan...
Karınca ilkbahardan itibaren dur-durak bilmeden "karınca gibi çalışarak (!)"
toprak içindeki yuvasına habire besin taşır ve ambar bölümünde depolar, nihayet sonbahar yağmurları başlayınca toprak yüzeyinden akan sularla yuvayı su basar, onca gayretlerin sonucu olarak biriktirdikleri telef olur...yiyemez !
Bal arısı kovanında hummalı bir faaliyet ile petekleri inşâ edenler yanında 800km. uçuş yapan işçi bireyler çiçek çiçek dolaşır usare/nektar ve polen toplar, inşâ edilen peteklere bal ve poleni depolarlar...bir gün bir ayı yahut bir insan kovana gelir ve hepsine el koyar, onca emekler berhevâ olur...arıya yiyeceği kalmaz !

İnsan oğlu günün en az yarısında maişet için, kazanmak, daha çok kazanmak için çabalar, ömür kronometresinin giderek sıfırlanmaya yaklaştığını unutarak sürekli hedef büyütür; ve ölüm gelir, biriktirdikleri mirasyedilere, hesabını vermek ise kendine kalır(1)
☆☆☆
Habire daha çok kazanma, biriktirme duygusu ile nereye kadar...

Konfor mu ?
Tarihe baksaya modern insan, orta halli bir insan bile kanaatimce orta çağ krallarından, sultanlarından daha fazla konfora sahip...

Beyaz/kahverengi eşya mı ?
Bir kaç takım, kullanamayacağımız kadar...

Yiyecek mi ?
Her mevsim her şey var, tropik meyveler dahil, tüketemeyeceğimiz kadar...

Giysi mi ?
Gardroplar dolup taşıyor, yılda bir kaç kere giyilenlere 365 gün sıra gelmeyenlerimiz var, üstüne üstlük giyinme odası tercih sebebi...

Ya İkâmetgâhlar !
Çekirdek aile için 250-300 hatta 400 metrekarelere gözler takılmış. Evde iken hâne halkının biribirini kaybedeceği kadar büyük mekânlara doğru...

Ve gözümüz !
Doymuyor, mide yumruk kadar da olsa, bir kaç dilim ekmekle doysa da, gözümüzün kapasitesi öyle büyük ki, bir kaç dünya ile doymayacak kadar...(2)

Zenginlik, iktidar ve güce gelince; herhangi bir uzvunu yitirdiğinde ona tekrar sahip olamayacak kadar fakir olandır insan, bir deniz yıldızı kadar bile zengin değildir...deniz yıldızı malum beş kola sahip, kopan bir koldan bile ortadaki diski ve olmayan diğer dört kolu inşâ ederek bir bütüne dönüşüyor !
İnsan hevâ ve heves kamçısı yiyiyor sürekli, ihtiyaç varsa da yoksa...

Hırs(3) bineği şaha kalkıp da daha çok edinme ve biriktirme duygusu tetiklenen insan, bir yandan kişiliğini tüketirken diğer taraftan tek seferliğine sahip olduğu zamanı/ömrü de tüketiyor...
"Kanaatkâr olmak", mevcuda razı olup zamanı elde kalmayacak şeyler uğruna tüketmemek, aşırı hırsları törpülemekle işe başlamalı insan.

Soğan-ekmeğin, bir bardak suyun zenginlik olduğunu fark etmeli insan.

Sıhhatli bir organizmaya, akla, güzel hasletlere...sahip olduğuna, ve en önemlisi (varsa tabi) kanaatkâr olduğuna şükretmeli insan...
__________
1)"Hayır! Doğrusu siz yetime ikrâm etmiyorsunuz, yoksulu yedirmeye birbirinizi teşvik etmiyorsunuz. Haram helâl demeden mirası yiyorsunuz. Malı aşırı biçimde seviyorsunuz." (Fecr suresi, 17-20)
2)Hazret-i Muhammed (S.a.v.) buyurdular:
"Ademoğlu ihtiyarladıkça onda iki şey gençleşir:Mala karşı hırs ve hayata karşı hırs"
3) "Elbette onları insanların hayata en hırslı, en düşkün olanları olarak bulacak, hatta müşriklerden bile daha düşkün bulacaksın. Onların her biri bin sene ömür sürmeyi arzular, oysa uzun yaşamak kendisini azaptan kurtarıp uzaklaştıracak değildir. Allah, onların neler yaptığını görüp duruyor."(Bakara suresi, 96)