daha doğduğun o gün
dünya denen eleğe,
başladı ömrün her an
yavaşça elenmeye
yedin içtin tükettin
koca ömrü yaşarken
ömrünü de tükettin
vakitleri elerken
dünya törpüsü her an
seni senden çalarken
toz pembe bir hayattan
umdukların beklerken
rüyâ gibi uçtu yıllar
rüzgâr gibi hayaller
koca bir ömrü tükettin
iple yarın çekerken
birdin bütündün bir zaman
zaman ömrünü yedi
ömrün her an törpülendi
kırıntı oldun şimdi
toprağa karışıp gittin
ölüm yok zannederken
veda bile edemedin
burdan çekip giderken