Kazan-kazan münasebeti dostluğu değil ortaklığı belirler.
Dostun(!) dar zamanda destek atıyor olup vicdanını rahatlatması iyi hoş da... faiziyle geri tahsil edince aynı vicdan sızlamıyordur inşâ'Allah.
Ne zamanki alan değil veren el oldun, işte o vakit muhlis bir insansın demektir.
Hayır için yola çıkanın, emek verenlerin üzerinden menfaat hesabı yapması, kul hakkını hiçe sayması, sömürü değil de nedir ? İhlas bunun neresinde ? Bilen varsa söylesin !
İçinde kul hakkı olan kazanç ile cami yapmaya yeltenme !
İnfâk ile nifâ ve nifâkı birbirine karıştıran ihlâsını sorgulasın !
Maddî olsun manevî olsun, beklentinin her türlüsü ile ihlâs ve Allah'ın hoşnutluğu asla bir arada olamaz, karanlık ve ışığın bir arada olamayacağı gibi.
Rabbinin hoşnutluğuna talip olan varsa evvela ihlâs mes'elesini halletsin. Samimi ve beklentisiz olarak işe yaramak, sorun çözmek, imdada yetişmek isteyenin yolu bahtı açık olsun.
Dost üzerinden [maddî-manevî(!)] ticaret yaparak nefsini menfaatlendirenin Allah ile ticaret(*) yapması söz konusu olamaz !
Her tanıştığı/görüştüğüne, buradan bana(nefsime) ne çıkar acaba diye düşünerek yaklaşan sîret sahiplerinden, daha tiksindirici ve esfel (güyâ dost) var mı ?
Hak ve adalet düşüncesini bile nefsi çıkarına göre yorumlayanlardan dost mu olurmuş !
Sinekten yağ çıkartarak dost gönlü yapılamaz !
İşi bitene kadar dost olanların sırtlan sürüsüne dahil olduklarına hiç şüphe yok. İsterse elinden hiç düşürmediği ipe dizili dokuzyüzdoksandokuz boncuk olsun !
Beklentisiz olan dosta, Allah için dostluğa ve Allah'a dost olana gönül kapısı her dâim açık, hesabî olan varsa çıkış kapısı şurda...
__________
(*)Fâtır sûresi, 29. Ayet: "Şüphesiz, Allah'ın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden, gizlice ve açıktan Allah yolunda harcayanlar, asla zarar etmeyecek bir ticaret umabilirler."
Cum'a sûresi, 11. Ayet: "(Durum böyle iken) onlar bir ticaret veya bir oyun eğlence gördükleri zaman hemen dağılıp ona koştular ve seni ayakta bıraktılar. De ki: "Allah'ın yanında bulunan, eğlence ve ticaretten daha hayırlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır."
☆☆☆
Hz.Resûlullah (s.a.v.) buyurdu:“Altın ve gümüş paranın, kibir ve gurur taşıyan elbisenin kulu olan helak olsun!.. Çıkar düşkünü (muhteris) kişiye (dilediği) verilirse memnun olur, verilmez ise razı olmaz (ilâhî taksim ve takdire isyan eder).”
☆☆☆
Hazret-i Ömer (r.a.)'e bir adam gelerek birini methedince, methedene:-“Hiç sen onunla; komşuluk, yolculuk veya ticâret yaptın mı ?” diye sordu.
Adam:
-"Hayır yapmadım"
-“Zannedersem, sen onun câmîde Kur’ân okurken başını salladığını gördün !” dedi.
Adam:
-“Evet, yâ Ömer! Benim gördüğüm öyle idi.” ifâdesi üzerine hz.Ömer (r.a.):
“O zaman medihte bulunma ! Zîrâ ihlâs, kulun boynunda değildir.” buyurdu.