Ne çok ince siyâset yapılıyor yek diğerine...
Ya Hû, içindekini gören var, ya Hû aklını başına al.
Bir öyle bir böyle, bir orada bir burada, bir siyah bir beyaz, bir elin Kitapta, diğeri ile nifâktasın.
Günahtır, ayıptır...
Yazık etme kendine, "inni küntü minezzalimin" ne demek anla artık, lâfzında kaldıysan, vay sana, vaylar sana !
Ahvali, günü kurtarma, dünyevî çıkar ve kazanç sağlama peşindesin halen...
Üç günlük dünyanın mülkü, saltanatı, konforu senin olsa n'olacak.
Nefsinin rahatına ne çok düşkünsün farkında mısın ?
Her şeyi en iyi bildiğini, işleri senden gayrının evirip çeviremeyeceğini zannetme saftirikliğinden ne zaman vazgeçeceksin...
Kendini ne çok beğenmektesin farkında mısın ha...
Bir de tevâzu gösterisindesin, o tevâzunun altında kocaman bir kibri gizlediğini anlamak ne mümkün !
Allah sana akıl, diğerlerine işkembe mi verdi !
Yalanın adını ince siyaset koyunca yalan olmuyor demek senin dininde...
O halde "sizin dininiz size, benim dinim bana"(*)....dininin şerrini gör, nâr-ı cehim belki pisini pasağını giderir ha, ne dersin !
__________
(*)"...Lekum dînukum veliye dîn" (Kâfirun sûresi, 6)