Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

30 Ekim 2018 Salı

Âşkı uşşâka sormalı…

Âşkı uşşâka sormalı, ağyar âşktan ne anlar 
Âşk bineği ile yol alan, dünyalığa mı bakar

Hoşaftan anlamayanlar karpuz kabuğu tadar
Uşşâkî dairesine giren orda durur bir karar

Gözü meyvede olanlar çekirdeği ne bilsin
Meyvelerin müptelası ağacı nasıl görsün

Haz ve lezzet gelip geçer tadı damakta kalır
Cennetteki yasak meyva ni'meti elden alır

Uşşakîye uşşak geçki hicaza yol buldurur
Sûz-i dîl ve sûz-nâk ile gönlü yanar kavrulur

Çar-gâh, segâh, dügâh gezip "O" yegâha vardırır
"Mâkâmlardan âzâde"yi, aşkta karar kıldırır.
__________
Uşşâk: Âşıklar
Ağyar:El, yabancı
Çar-gâh, segâh, dügâh, yegâh:Türk san'at mûsıkîsinde mâkâm isimleri. Kelime anlamları, sırasıyla; dört kapı, üç kapı, iki kapı, tek kapı. (Hacı Bektaş-ı Veli dört kapı kırk mâkâmdan bahseder...)
Sûz-î dil:Türk san'at mûsıkîsinde bir mâkâm ismi, aşk ıztırâbı, mâzî hasreti.
Sûz-nâk: Türk san'at mûsıkîsinde mâkâm ismi, gönlü yakan, gönlü yakıcı, dokunaklı.
Âzâde: Hür, (nefsle ilgili) bağımlılıktan/kölelikten kurtulmuş