bu dünya sahnesine...
Baş rol, jön, yahut figüran…
Hepsi de kendince,
bir "mühim insan".
Hepsi de kendince,
bir "mühim insan".
Geldi de geçti kimler !
Toprak için
fark eder mi ?
Şimdi hepsi
geldikleri toprakta,
olmuşlar toprak…
Üstüne basılan
Un ufak, küllü toprak !
Hayat sahibine
seyr ettirir,
çerçevesiz billur camdan…
Okutturur,
tarihin tozlu raflarından…
Gelip geçenleri, konup göçenleri…(1)
Kimi ukalâ idi,
kimi vükelâ ya da şükâla !
Câhili, âlimi, talibi, salibi…
Gezse ya insan
yeryüzünü(2)
Kabirleri görse ya !
Belki şehadeti artacak…
Hiç bir şeyin
yanına kâr kalmayacağını…
İnkâr etse de etmese de,
yaşarken (ölünce) hakikati görecek !(3)
Sen kimsin ki;
konup göçmeyecek !
Gücün mü var ?
Hadi dirensene...!
Gücün mü var ?
Hadi dirensene...!
Kimler geldi, kimler geçti…
Kimler kondu, kimler göçtü…(4)
__________
(1)Âl-i İmrân sûresi, 137. Ayet: Sizden önce(ki milletlerin başından) nice olaylar gelip geçmiştir. Yeryüzünde gezin dolaşın da yalanlayanların sonunun nasıl olduğunu bir görün.
(2)Neml sûresi, 69. Ayet: De ki: "Yeryüzünde dolaşın da suçluların sonunun nasıl olduğuna bir bakın."
(3)Nahl sûresi, 36. Ayet: Andolsun biz, her ümmete, "Allah'a kulluk edin, tâğûttan kaçının" diye peygamber gönderdik. Allah, onlardan kimini doğru yola iletti; onlardan kimine de (kendi iradeleri sebebiyle) sapıklık hak oldu. Şimdi yeryüzünde dolaşın da peygamberleri yalanlayanların sonunun ne olduğunu görün.
(4)Rûm sûresi, 42. Ayet: De ki: "Yeryüzünde dolaşın da önceki milletlerin sonlarının nasıl olduğuna bakın." Onların çoğu Allah'a ortak koşan kimselerdi.