Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

14 Ekim 2022 Cuma

Fabl karakterler...


Baykuş seslinin; şeâmeti ne kötüdür.
Merkebin; hamâkati dillere pelesenk olmuştur..
Domuz tabiatlı pislik olarak sembolize edilir değil mi !
Öküzün; kalın kafalılık, kâbiliyetsizlik, görgüsüzlük ve beceriksizlikte üstüne var mı ?
Fare mi; çok hilekâr, bilgisizliğinin korkaklığına ilelebed mahkum !
Sivri sinek; havadaki toz gibi, mala mevkiye konup üşüşünce eline ne geçecek acaba...
Karınca gibi; akl-ı mead olmaklık ne hoş, ancak nimet ve rızkının peşinden durmak bilmeksizin koşar, bir gün sel gelir yuvasını su basar, biriktirdiklerinin hâli nice olur...
Ey akreb, garib gurebaya zulüm etmek, zehirleyip öldürmek, onların rızıklarını hilekârlıkla çalmak tabiatın ne kötü, ikiyüzlülerin sonunu görmedin mi ?
Yılan tabiatının gereği sinsice kötülük yapmak, mala düşkünlük, şehvete meyillilikten geri kalmaz; bal arısının da zehiri var, ama gerekmedikçe, nefsi müdafaa hariç kullanmaz, bal yapar durur !
Ceylan ki; dünya ahırında, dünyaya meyilli merkepler arasında olsa da, masumiyetin, nazikliğin ve hak terbiyesi almışlığın timsali...
Deve gibi güzel ahlaklı, sabırlı, olgun ve hakikate teslim olmak var ki o, temiz ruhun simgesi, salihlerin kisvesi...Mevlânâ Mesnevî’deki anlatımında derki; ruh, salih gibidir, ten de deveye benzer. (Hz. Salih ve devesi hikâyesi), ruh vuslattadır,  ten ise ihtiyaç içindedir. Salih’in ruhu afetlerden kurtulmuştur. Yaralanan ise devedir.