Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

22 Eylül 2022 Perşembe

Ve "İnsan"....


İnsan "insan"a yakışanı (fırsatı/imkânı olmadığı durumda) yapamadıklarından değil, bilip/görüp/duyup da yapmadıklarından sorgulanır !
İnsan hatadan münezzeh ve müstağni değildir, mükemmel hiç değildir...tekrarı ise sorumlu kılar...
İnsanı et-kemik-deriden ibaret gören bir yerde medeniyyetten söz edilemez.
İnsan için dıştaki şeytan, damarlarda dolaşandan çok daha tehlikeli bir düşmandır.
İnsanı özünde ara, o kılığında, et-kemiğinde değil...
İnsan melekten üstün de olabilir, (münafık ise) şeytandan aşağı da olabilir...
İnsanın hedefi ve ölçüsü güzergâhını belirler...
İnsan iyi ve müspet bir iş yapmayacaksa, otursun oturduğu yerde
Egodan ibaretmiş gibi dolaşan bir insanın ego heykeli yıkılsın geriye hiç kalır...,
Yeryüzünde modası geçmeyen tek şey insanlıktır.
Her şeyin sahtesi kötü de, insanın sahtesi en kötüsü...
Dünyadaki insanî sorumluluktan deliler ve ölüler muaftır.
İnsan sorun üreten değil, çözüm üreten olmalıdır.
İnsanın sürekli olarak özür şemsiyesi altına sığınması, kişiyi sorumluluktan kurtarır mı ?
Özür yaklaşımı süreklilik arz edip karakter haline gelmişse, sakın sorumluluğu üstünden atmak ya da kaytarmaktan kaynaklanıyor olmasın...
İnsan hiç olmazsa saçı ve sakalının ağarmasından hayata dair bir ders çıkarsa ya !
İnsana vicdan ve merhameti kadar değer biçmeli...
İnsana akıl yedekte tutulması için verilmedi.
İnsan aklını sadece dünyalıkları için çalıştırıyor da nalıncı keseri gibi sadece kendi tarafına yontuyorsa, işi mezara kadardır, ya ötesi !
İnsan evreni okuyup bilip tanıdıkça kendi hakikatini daha iyi anlayacaktır.