Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

2 Ağustos 2022 Salı

Karıncanın hakkını file vermek...


İnsana ve çevreye(doğaya) karşı hakkaniyetli olmak, sevgi ve hürmet ile yaklaşmak önemli bir ölçüdür...hakkaniyet; hak ve sorumluluklar çerçevesinde ederi kadar değeri olmanın/vermenin ifadesidir, adaletin özüdür.

Hakkaniyet, adil olmayı, dürüstlüğü,  merhamet ve affetmeyi de kapsayan bir değer ölçüsüdür.

Hakkaniyet güçlüye zayıfın hakkını yedirmemek, öncelikle zayıfı koruyup kollamaktır...

Karıncanın hakkı ile filin hakkını eşitlemek her ikisine de adil olmamaktır, zulümdür; ehliyet ve liyakatı gözetmeyen yaklaşımlar da öyle...(*)

Gübre böceğine gübre, bal arısına çiçek ve nektar sunmak hakkaniyet ve adalettir, aksi ise onlara zulümdür. 
  • At'a et, it'e ot verilir mi ?
  • Köpeğin tek duası gökten kemik yağması değil midir ?
  • Kümes tilkiye emanet edilir mi ?
  • Hazinenin anahtarı hırsıza verilir mi ?
  • Ehliyetsiz şahıs direksiyona geçirilir mi ?
  • Bozuk süte maya çalınır mı ?
  • İdraki kıt olana hikmetten söylenir mi ?
  • Ayaktan baş olur mu ?
Adalet ve eşitliği bu çerçevede değerlendirmek gerekir.
İnsanın düşünce ve duygu dünyasını besleyen,  ilişkilerini belirleyen ve düzenleyen evrensel değerler çerçeve olarak dünyanın her yerinde, her toplumda vasatî olarak aynıdır.

İnsan; irfâni değerleri önemseyen; dosdoğru, dürüstlük ve sadakat timsali; söz verince sözünde duran, sözünün eri;  bilgiye, hikmete açık, tefekküre gayretli; emin, emaneti gözünden azîz bilip gözeten; yetenek ve becerisi ile insanlığa hizmet etmekten sakınmayan, katma değer üretmekten yorulmayan; her hâl ü kârda insanların huzuru, mutluluğu için çabalayan; nezaket ve nefaset sahibi; kanaatkâr; kötü fiil ve sözlere mesafeli bir hayatı idame ettirmek hedefine matuf bir yaşama yolunu seçmelidir...

Bu değerleri hayata geçiren ince düşünceli ve kâmil bir insan, bir yandan kendini başkasının yerine koyarak konuşur/davranır,  diğer yandan da kaba sabalıktan her daim sakınır ve karşıdakini  anlamak eğiliminde olur. 
Değerler manzumesi ile kendini inşâ ve hayatını ihyâ edenler, gerçek hayatta huzurlu ve mutlu olmayı başarırlar...
"Her şey özünün ait olduğu yere yakışır, doğasına uygun olan yapar"
__________
(*)"Şüphesiz Allah size emânetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adâletle hükmetmenizi emrediyor. Böylece Allah size ne güzel öğüt veriyor! Doğrusu Allah her şeyi hakkiyle işiten, kemâliyle görendir." (Nisâ, 58)