Evet bu gün Hıdrellez, yani Hızır ve İlyas günü olarak gelenekte kutlanır, folklorik bir kıymeti vardır.
Ancak hristiyan kültüründe insanların dilekleri doğrultusunda hediyeler getiren"Noel baba" algısına benzer bir algı ile bu günü algılamak imanî açıdan tehlikeli bir durumdur.
İnsanlar eğer bu gün vesilesi ile Rabb'lerine hâllerini ve ihtiyaçlarını arz edip, "Samed" olan Allah'tan dua edip talep ediyor, hâllerini arz ediyorlarsa ne a'lâ.
Değilse farkında olmadan, dileklerini yerine getirmek için uğrayacak (!) olan Hızır'dan isteme durumuna düşmeleri şirktir, Allah'a ortak koşmak gibi olur.
Çünkü her şeyi yaratan, dualara icabet eden "Mucib" olan, "Malik'ül Mülk" O'dur. Mülkünde tasarruf ancak ve sadece "O"na aittir.
Peki Hızır ?
Kur'an da hz.Musa ile yolculuk yapan kişidir, hz. Musa'ya işlerin batınî durumundan haber verendir, ilim ve hikmet sahibi bir kul olduğunu Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de bildiriyor...
Ya'ni Hızır (a.s.)olmayan birisi yahut mevhum birisi değildir...
Kehf suresi 65.âyet meâli:
Bismillahirrahmanirrahim
"Derken katımızdan, kendisine bir rahmet verdiğimiz ve tarafımızdan bir ilim (ilm-i ledun) öğrettiğimiz Bizim kullarımızdan bir kul buldular"
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
فَوَجَدَا عَبْدًا مِّنْ عِبَادِنَا آتَيْنَاهُ رَحْمَةً مِنْ عِندِنَا وَعَلَّمْنَاهُ مِن لَّدُنَّا عِلْمًا
(Fe veceda abden min ibadina ateynahu rahmeten min indina ve allemnahu min ledunna ilma)...
İlm-i ledun bağışlanmış kula "olmayan Hızır" nitelemesi yapmak âyete ters düşürür hattâ inkara götürür kişiyi...
Hem pozitivist gözlükle bakan akıl sahipleri de bunu pek anlamazlar, her ne kadar ilim tahsil etmiş olsalarda !
Folklorik Hızır'ı değil, hükema Hızır'ı idrak etmek; Fatiha suresinde okuduğumuz, (5. Ayet) "İyyake na'büdü ve iyyake nesteıyn" [(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.] âyetini müdrik olanlardan olmak duasıyla...ne diyelim !