İnsanoğlunun "yüz trilyon"dan fazla hücreden oluşan bir vücûdu var...bir tek hücrenin kendini kopyalayarak çoğalması değişip dönüşmesi ile oluşan...bir binanın arsasına bir tek tuğla koyuyorsunuz, mimarı da, mühendisi de, ustası da işçisi de kendisi, bina her şeyi ile dokuz ayda tamamlanıyor, hem de en akıllısından.
Görüntü ve ses için kamera-kayıt sistemi de, iklimlendirme ve havalandırma, akıllı arıtma sistemleri de projeye dahil...
Sistemin incelikleri muhteşem seviyede hayret verici...
Meselâ; kalp gebeliğin 6.haftasından itibaren çalışmaya başlayan 3. ayından itibaren de rahatça sesleri dinlenebilen kalp ölene kadar çalışıyor dur-durak bilmeden...
İstirahat halinde dakikada 70 kez kasılıp gevşeme ile kan pompalıyor.
Bu atım sayısı yüksek aktivitede 4-5 katına çıkıyor...
Her bir pompada kalp vücuda 75 mililitre kan pompalıyor. Yâ'ni istirahat eden insanda dakikada 5.25 litre.
Yâ'ni insan vücudundaki kanın tamamı bir dakikada bir, kalp tarafından yeniden bir daha pompalanıyor.
Dolaşım yolu olan damar ağının uzunluğu ise toplamda 100.000 kilometre...
Bu 24 saatte yapılan iş olarak hesaplandığında toplamda kalbimiz 19 tonluk yükü 1 metre yukarı kaldırmış oluyor veya, 1 kilogramlık ağırlığı 19 kilometre taşımış oluyor !
Kalpten aort damarına çıkan kanın basıncı yaklaşık 1/5 atmosfer basıncına (160 mm Hg) sahip.
O halde bu basıncı üretecek kuvvetli kalp kası olmak zorunda, bu ritmik kasılıp gevşemeyi sağlayacak elektrik akımı üretilip kalp kası üzerinde yayılmak zorunda, 4 gözlü kalbin iki gözü(atrium/kulakçıklar) kasılırken diğer iki gözü (venrikulus/karıncıklar) gevşemiş olmak zorunda, ya da tersi.
Her bir kalp(kardiyak) döngüsünün 0.8 saniye süren bu sıralı çalışma düzeni hiç şaşmamak üzere ömür boyu sürmek zorunda... kalbden çıkan kanı vücuda iletecek damar ise esnek olmanın yanı sıra bu basınçta yırtılmayacak kadar dayanıklı damar yapısında olmak zorunda..
Devam edecek...