"Ben" denilen ben var ya !
Aklı,
daima menfaate çalışır...
Mazisi,
hata ve günah ambarıdır...
Atîden beklentisi
ömründen uzundur...
Her işe niyeti
hesap üzere...
Muhasebe defteri
hep yedeğinde...
Banka hesabı
hiç aklından çıkmaz...
İşinden gücünden
asla uyku tutmaz...
Dara düştüğünde görün
siz "ben"i,
Naim-i Celil'e
arz-ı hâlini...
Fukaraya
beş para verirken bile
Biri
on ile çarpmaktır adeti
Selâmı
hesapsız vermedi asla !
Günü gelir
işe yarardı, olur ya !
Misafiri
bire on getirir diye sevdi
Dünyaya (sanki)
dünyalık kazanmaya geldi
Evlâdı
mirastan çok pay alsın diye,
Kıza dünür gelmeden daha
yeğene verdi allıya pulluya...
Pazarlık
sünnettir(!) "ben"in indinde...
Kelepire balıklama atlar
indirim günlerinde...
Şiiri, romanı
yazdı da durdu
"Ben"
kendi kitabının kahramanıydı
Seccadesinin köşesi
hep katlı durur,
ihtiyaç arzı için
varsa secdeye,
hemencecik
egosu kıyama durur...
Erenler der ki; ikiymiş ahlâk
Biri, islâm ki, o güzel ahlâk; diğeri
"ben" den zuhur, yerilmiş ahlâk...
"ben" den zuhur, yerilmiş ahlâk...