Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

22 Mayıs 2023 Pazartesi

İsmi "böyük" kendi küçük adamlar...

"Zekası amipten biraz fazla olanlar; kişilerdeki hangi duruşun, cümlenin, davranışın reklâm, pazarlama, hırs, yağcılık/yalakalık amaçlı olup olmadığını anlar”...

Adab-ı muaşereti bilen ve uygulayan, insan ilişkilerinde şahsiyeti ile mütebariz, ince ve hassas davranan şahıslar da yok mu peki, var illaki...

Ancak arzu edileni; salon adamı da denilen, bir salondan öteki salona dolaşan dışı aydın içi karanlık insan(!) tipinden çok, toplumun her kesimiyle ilişkili ve barışık, ilmi ve birikimi duruşuna ve davranışına yansıyan güzel ahlâklı aydın tipidir.

Bu olmadığı için,  bazı aydın(!) ve elit salon adamları, aristokrat geçinen ve kendini eşraftan sayan tipler,  bir yandan kendi sırça köşklerinde yaşar ve körler sağırlar diyalogu içerisinde birbirlerini ağırlarlarken, bir yandan da kalabalıklardan şikayetlenirler... ancak müşteki oldukları şeyleri düzeltmek adına ve toplum için kıllarını bile kıpırdatmazlar...

İşte bu yüzden; güyâ halk adına konuşan, sokakta gördüğü zaman ona omuz ucundan bakan ve küçümseyen, onlara bidon kafalı yaftası vuran kişilik sahipleri ile salon adamı- münevver tipini yanyana getiremiyor bir türlü hafsalam...

Elli yıldır gözlemlediğimiz ve tespit ettiğimiz odur ki;

Uzaktan "bösböyük" görünen küçük adamların küçük hesaplarından...

Azîz milletin sırtından geçinip hep üstte kalma yarışı içinde hayat sürdürenlerden...

Halkın omuzlarına basarak geldikleri noktadan halka tepeden bakanlardan...

Tribüne oynayarak ele geçirdiği konumu son nefese kadar sürdürme ihtirasından kurtulamayanlardan...

Ulvî değerlerin pazarlamacılığından geçinenlerden...

Millî ve manevî değerler üstünden piyasa yapmaya çalışanlardan...

Koltuk ve makam şehvetlerinin azgınlığını tatmin etmek içün hıyanet şebekeleri ile kolkola yürüyenlerden...

Üst perdeden konuşan, mükemmellik edebiyatını yapan, ancak özü sözünden ayrı duran adamlardan...

Kendini efendi, herkesi kul; kendini ağa, etrafını maraba gören bir zihniyetten...

Bıktık, bu azîz millet bıktı...

Yeter be !

Düşün artık bu milletin sırtından, entel-dantel takılan amip zekâlı mutlu azınlık...

Okur-yazarlık sadece mürekkep yalamakla olmuyor demekki...ey idrak yoksunları, akılları hırslarının gerisinde kalmış zavallılar, mürekkep fıçısında yıkansanız ne yazar !

Azîz milletin evlatlarının insanlığı, basireti ve firaseti kim, siz kim !

Hadi ordan !