Mehmet Âkif’ten yola çıkalım, derki üstâd:
"Ne ağız kaldı yiğitlerde hakîkat ne burun
Kime indiyse nüzûl, inmişe benzetti onu"
Nüzûl, yâ'ni inme de denilen felç olma durumu biyolojik beden kaynaklı bir rahatsızlık durumu mâlûm-i âlîniz...
Yukarıdaki Âkif merhumun satırlarında bahsedilen Yiğit(!)lere nüzûl inmesi, umur u dehrde nüfuz sahibi iken ahbab-çavuş münasebetlere teşne, başına buyruk yiğitlerin(!) nüfuzları elden gidince bu nüzûlun onları inmişe, eşekten düşmüşe döndürmesi ile ilgili insanlık tarihindeki bir çok hikayeyi, bana hatırlatı.
Âkif'in, bir hakikâti ne kadar da güzel izhârı ve ifadesinde kast olunanlar bugün de cari değil mi...?
İnsan ne oldum demeyecek, ben bilirim demeyecek, "ben, ben, ben" deyu burnu havalarda gezmeyecek...
Zaman var ya zaman, dördüncü boyut, öyle bir hükmünü sürdürüyorki;
Nemruda sineği musallat ediyor,
Firavunu Kızıldenizin dibine iki büklüm göndererek boğuyor,
Karunu hazineleriyle yedi kat yerin dibine gömüyor...
Âl-i İmrân sûresi 26. Âyette Rabbimiz buyurur:
"De ki: "Ey mülkün sahibi Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin, mülkü dilediğinden çekip alırsın. Dilediğini aziz, dilediğini zelil edersin. Hayır, senin elindedir. Kuşkusuz Sen Her Şeye Güç Yetiren'sin."Zaman diliminde nasib olan, isabet eden tevafukla, emânet edilmiş umur u devlet-i âlî ile, zenginlik ile, şöhret ile, para-pul, makam-mevki, mal-mülk, boy-bos, nüfuz sahibi olmaklığı insan emanet bilecek, şımarmayacak, adîl, mütevazı ve gayretkeş olacak, iyi niyeti muhafaza ile fazlası haram olan zandan sakınacak, kibirlenirse şeytan gibi huzurdan ilelebed kovulmuşlardan olacağını unutmayacak.
Ya da;
geçici dünya hayatının emânet edilmiş imkânları elden gidince; Âkif'in teşbihi ile, "Ne ağız ne burun bırakır nüzûl, inmişe benzetir Yiğitleri" hakikâtini hatırından çıkartmayacak ki, mefluç vaziyette dolaşanlardan olmayacak !
Âyette ne buyuruyordu Rabbimiz "...mülkü dilediğine verirsin, mülkü dilediğinden çekip alırsın. Dilediğini aziz, dilediğini zelil edersin..."
Güç, kudret sahibi olan, mutasarrıf olan "O" !
İnsan ne oldum diyeceğine, ne olacağım gelecekte, sonum ne olacak deyu yaşayacak !
Azîz milletin azîz evlatlarının istikbâli
içün, geleceğe iz açalım, iyiye doğruya güzele doğru ardımızdan gelen nesillere dosdoğru yol alabilecek iz bırakalım, arkamızda kapkara bir is bırakmayalım temennisiyle...