İnsan bu !
Ya ahlâk-ı hasene üzere yaşar, yahut ahlâk-ı zemîme...
Ya ihtiraslarını hâl etmiş, nefretinin kökünü kazımış, sahib olduğu imkânları âlemin ihyâ ve inşâsına seferber etmiş, bulunduğu makamı ve mevkiyi Hakkın kullarının hâcetgâhı bilmiş; ya da son derecede muhteris, kindar, cimri, hasis, bencil, kibirli ve mevki düşkünü olarak ömrünü herc ü merc etmiş...
★
Her kimki ömr-i tavile sahiptir, onun hayrı artar...hele de ömrübillâh din ü devlet, vatan ve millet uğruna hizmetkâr ise muktezayı rızâdır, derler...
Amma ve lâkin, bunun tahakkuku içün fıtrata mugayyir değil, münasip bir ömür sürmeklik arzusunda olmak, gereğini yapmak gerektir !
Çünki, insanlığının, varlık sebebinin farkına varanın muktezây-ı fıtratı mutlak mânâda budur...
Bu bâbda İhyâ efendi hatifi Ahmed'in lisânından demeli:
"Muhibb-i sâdık odur muktezâ-yı hâl üzre
Yâ sarf-ı mâl ede ahbâbına yâ bezl-i vücûd"
ve yine der,
"Haydi bakayım, kalemi eline al da muktezâ-yı adâleti îfâ et"
Tecrübe ile sabittir ki, lâf ile değil hâl ile nush en tesirlisidir...
Ve dahi, demek kolaydır, yapmak ise değil !
Misâlen ifade etmek gerekirse; adâleti dile pelesenk etmek kolaydır da, adîl bir şekilde tasarrufât öyle değil...
Ahlâkın lakırtısı kulağa hoş gelir de, güzel ahlâkı her hâl ü kârda hâl edinmiş olmak öyle değil...
Hani ne derler:
"Ele verir talkını, kendi yutar salkımı"
★
Ahlâk-ı hasene, güzel ahlâk sahibi "insan"ların yetişmesi her devrin en mühim eğitim mes'elesi olmuştur, olmalı...bunun neticesi olarak, mahalle bekçisinde aranan vasıfların, nâmûs, vicdan, ahlâk ve mesleki yeterlilik gibi umdelerin, diğer mesleklerde; esnâfta, adliye, ilmiye, terbiye, mülkiye, maliye, askeriyede de olması arzu edilir ilâ ahir...ve eğer bu vasıflar aranmazsa, bunlara haiz insan yetiştirilmez de ehliyet ve liyakattan sarf-ı nazar edilirse, neticesi ne olur, düşünmesi bile ürkütüyor !
Bu durumda; ahlâk fukarâsı, lâubâli şahsiyyetlerin çoğunluk olduğu böylesi toplumlarda yozlaşma hızlanır, erdemli duruş ve davranış beklenemez ve bu safdillikten kurtulamayan toplumların, çürümesi ve kokuşması ise çok hızlı gerçekleşir.
Toplumun her kesiminde daha çok güzel ahlâklı "insan" görebilmek niyâzı ile...