Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

29 Temmuz 2019 Pazartesi

Kibir, tevazu ve vakar...!

Bu ne kibir bu ne kendini beğenmişlik ey insan...!
Mülkün sahibi olduğunu mu zannediyorsun !
Mâlikü'l Mülk(mülkün yegâne sahibi) olan Allah'tır, aklından çıkarma !

Üç tuğla koydun üst üste, köşk yaptın bir ömür içinde yaşadın...tuğlalar topraktan pişmiş olsa ne, altın külçeden olsa ne !

"Bedbaht ona derler ki dünya malıyla kibir eyler,
Cehennemde yanmak için kesb-i cühâl ü hüner eyler"

Kibir, kendini beğenmek ve insanları hakir görmek nefsin/egonun tavan yapmış çirkin huylarından biridir.
Kibriyâ/azamet/ululuk sıfatı, sadece ve sadece Allah teâlâ’ya özgü bir sıfattır. Ve Rabbimiz kendi yarattığı, her şeyi kendisine ikrâm ettiği insanda bu huyun bulunmasına gazabı ile muamele edeceğini insanlara Kur'an-ı Kerim'de bildirir.

Yeryüzünden böbürlenerek dolaşan, kendisini dünyanın en akıllı ve uyanık kişisi gören, sahip olduğu (ki Allah teâlâ imtihân yeri olan dünyada kula mal-mülk-makam-sağlık-evlâd...vererek/vermeyerek onu dener) dünyalıklarla böbürlenen, gösteriş budalaları zannederlerki bu hâl sürekli kalacak... insan olarak yaratılan kulun, bundan dolayı "ben"lenerek, kendisini diğer kullardan üstün görüp başkalarını hakir görmesi Allah teâlâ'nın gazabını celbeder.

Bir âyeti kerimede:
“Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma! Çünkü sen (ağırlık ve azametinle) ne yeri yarabilir, ne de dağlarla ululuk yarışına girebilirsin!” (İsrâ sûresi, 37) buyurmuştur.

Çünkü kibirlilik, kendini beğenmişlik, başkalarını hor ve hakir görmek; nefsin, kökü Cehennemʼde olan çirkin bir huyudur.

Ey insan seni Hakk var eyledi, varlığını ve nasip olanları O'ndan bil (seni verdikleri/vermedikleri ile) imtihân ettiğini unutma. Verdikleri için şükret, onları kendinden ve gücünden bilme; vermediklerine de sabret.
☆☆☆
Tevazu sahibi yâ'ni alçakgönüllü olmak, kibirli olmanın, büyüklenmenin zıddı.

İnsan, dünyada sahip olduğu malı mülkü, evlâd u iyali, makamı, mevkîsi ne olursa olsun, yeryüzünde Allah'a kul olduğunu, dünyanın kimin daha iyi işler-salih amel- yapacağının belirlendiği bir yer olduğunu aklından çıkarmamalıdır.

Seyyidül Kâinât hz. Peygamber mütevazilik hususunda aşağıdaki Hadis-i Şeriflerde:
"...ben bir melik değil, Kureyş kabilesinden, kuru et yiyen bir kadının oğluyum".
"Muhakkak Allah Teâlâ, bana, sizin mütevazi olmanızı vahyetti"
"Her kim Allah için alçakgönüllülük yaparsa, Allah muhakkak onun derecesini yükseltir".
"Allah için alçakgönüllülük edeni Allah yükseltir, Allah 'a karşı böbürleneni de Allah alçaltır"
"Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kimse cennete girmeyecektir. Kalbinde zerre kadar îman bulunan kimse cehenneme girmeyecektir" buyurmuşlardır.

Cenab-ı Hak, Kur'an-ı Kerîm'de kullarına mütevazı olmayı emretmektedir: "Allah katında en değerliniz en çok Allah'tan korkanınızdır" (Hucurat sûresi, 13).
"Siz nefislerinizi övmeyiniz, kimin müttakî olduğunu Allah daha iyi bilir" (Necm sûresi, 32).
Yine Kur'an-ı Kerîm'de, Hz. Lokman oğluna şöyle tavsiye etmektedir: "Kibirlenip insanlardan yüzünü çevirme. Yeryüzünde çalımla yürüme; çünkü Allah kurulup öğünenlerin hiç birini sevmez" (Lokmân sûresi, 18).
☆☆☆
İnsan ya kibri terk edecek,  alçakgönüllü ve vakar sahibi olarak ölümlü dünya hayatında tevazu içinde yaşayacak...yahut zerre kadar kibri de olsa cennete giremeyeceğini bilecek...