Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

10 Haziran 2023 Cumartesi

Bostan ve Gülistan'dan hikâyeler- 1

Ey ulu kişi, küçüklere zorbalık etme!

Çünkü dünya bir kararda kalmaz; bugün zorbasın, yarın düşkün.

Zayıfın kolunu bükme, sonradan güç kazana­cak olursa bunu sana pahalıya ödetir, ilk fırsatta ananı ağlatır.

Kimseyi kandır­ma, ayağını kaydırma. Düşersen kaldıranın olmaz zira.

Ey ulu kişi, düşmanını kesinlikle küçümseme!

Şu koskoca dağlara dik­katlice bakarsan, küçük taşlardan oluştuğunu anlarsın.

Karıncaların birleşerek güç birliği edip yeleli aslanı helak ettiğini duymadın mı?

Bir saç teli, ibri­şim kadar güçlü değildir ancak birkaçı bir araya geldiğinde zincirden bile sağ­lam olur.

Hâzinenin yükünü tutmaktansa, dost tutmaya bak. Bırak dostların yerine hâzinen boş kalsın.

Kimsenin işini sürüncemede bırakma. Sonra yığı­lır ayaklarına düşersin.

Ey düşkün insan, sen de güçlüye tahammül göster!
.
Gün gelir belki sen de güçlü olur da halini anlarsın.

Zorbalardan intikam almak için dostlarının elin­den tut. Zira dost eli, kuvvet elinden daha güçlüdür.

Mazlumun kuruyup çat­layan dudağına söyleyin, gülsün. Zalimin dişlerinin dökülmesi yakındır.

Sa­bahleyin davul sesleriyle uyananlar, bekçinin geceyi nasıl geçirdiğini nerden bilsin?

Kervandakiler ancak kendi mallarını düşünürler. Sırtı yüklü eşeğe sa­hibinden başka kimsenin içi yanmaz.

Say ki düşkünlerden değilsin. Peki bir düşkün gördüğünde niçin durur, ona yardım etmezsin?

Sırası gelince konuşmamak kusur sayılır.
Cemşid ve Çeşme Taşı Hikâyesi

İyi huylu Cemşid meğer bir çeşme taşına şunlan yazdırmış; Bizim gibi nice insanlar vardı, bu çeşme başında oturdu, dinlendi, sonra gözlerini kapayıverdi. Kimi mertlikle, kimi kuvvetle dünyaya hükümdar oldu. Ne ki aldıkları yerler hep geride kaldı.

Süleyman peygamberi düşün. Mal-mülk, güç-erk her şey ondaydı. Tahtını sabah-akşam rüzgârlar taşırdı. 
Peki, şimdi o taht ve sahibi nerde?

Asıl mutlu kişi, şöhretini ilmiyle adaletine borçludur. 

Gelen, gider; eken, biçer. İnsana iyi ya da kötü bir ad kalır geride. 

Düşmanını yendiğinde onu öldürme. Bu yenilginin acısı ona yeter. Düşmanının minnet ederek etrafında dolaşması; kanının, eteğine bulaşmasından daha iyidir.
__________
Kaynak: Sadi Şirazi, "Bostan ve Gülistan".