Dem çeken nicesine, bu âlem bir meyhâne
Nicesi var demlenir, peymâne be peymâne
Nicesi var ehl-i kâldir, çıkar bir gün meydâne
Ehl-i hâldir hem nicesi, yaşar ilâ nihâye
★
Buyrunuz;
Beste-Güfte: Necip Mirkelâmoğlu
Bezm-i Meyde Dün Gece Peymane Gibi Döndüm
Canımın Etrafında Pervane Gibi Döndüm
Fasl-ı Aşkı Geçenler Sabaya Başlayınca
Muhabbet Sahnesinde Mevlana Diye Döndüm
Aheng-i Neye Uyup Divane Gibi Döndüm
★
Hüseyni Beste - Rakım Elkutlu / Güfte: Bâki
Müheyyâ oldu meclis sâkiyâ peymâneler dönsün.
Gel gel gel işvebazım
Gel gel gel çâre sâzım
Ter dil li te ne nen te nen te nen nen
Na de re dil li ney vay yâr
Yâr peymâneler dönsün
Bu bezm-i ruh bahşın şevkine mestâneler dönsün.
Gel gel gel işvebazım
Gel gel gel çâre sâzım
Ter dil li te ne nen te nen te nen nen
Na de re dil li ney vay yâr
Yâr peymâneler dönsün
(Ey içki dağıtan güzel, meclis hazır; kadehler gelip gitsin. Bu cana can katan toplantının neşesine kadehler dolup; boşalsın. Ey gönül, aşk şarabını öyle iç ki, sen değil gökyüzü sarhoş olsun, çınlasın; şarap mahzeni feleğin başında dönsün.)
Açıklama:
Tasavvuf edebiyatında;
Sâki:İnsanda Allah aşkını uyandıran, gönüle Allah sevgisi sunan kimse.Peymâne:Büyük kadeh, ve şarap manasında kullanıldığı gibi, ilahi iksir manasında kullanılmıştır.
Meyhâne: “Şarap-meyhâne” gibi mazmunlar semboliktir. Mesela, dergâh meyhâne ile mürşit meyhaneci ile, dergâha hizmet edenler sâkiler ile, alınan feyiz içilen şarap ile sembolize edilir.