Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

15 Mayıs 2022 Pazar

Yahyâ Kemâl Beyatlı, Şiir ve Mûsîki...


Yahyâ Kemâl Beyatlı, 1884 tarihinde Üsküp'te dünyaya gelmiştir. Meşhur divan şairi Leskofçalı Galib 'in yeğeni olup, asıl adı Ahmed Agâh; Türk şair, yazar, mütefekkir, siyasetçi ve diplomat, 1958'de Hakka yürümüş...

Yahyâ Kemâl Beyatlı şiir için şöyle der; “şiir kalpten geçen bir hâdisenin lisan hâlinde tecelli edişidir. Düşündüklerimizi vezinle ve lisanla ifâde edişimiz şiir değildir. Bir mısranın şiir olup olmadığı gayet âşikârdır. Derunî ahenk ile ifâde edilmişse şiirdir. Fakat duyulmaksızın yalnız vezin ve lisan mümaresesiyle söylenen söz şiir olamaz.” (1).

Yahyâ Kemâl Beyatlı, aruz vezni ile şiirlerini kaleme almış, Türk mûsîkisi nazariyatına da hâkimiyeti onun şiirlerine mûsîki nağmeleri tadı vermiştir.

Beyatlı'nın elliden fazla şiiri farklı bestekârlar tarafından bestelenmiş, Münir Nurettin Selçuk ile de güftekâr bestekâr ikilisi oluşturmuşlardır. 

Bestelenen şiirleri mûsîki ve şiir uyumu açısından güfte değeri yüksek şiirlerdir.  

Çok bilinen bestelenmiş şiirlerinden bir kaçı:
Rindlerin Ölümü, Aziz İstanbul, Endülüs’te Raks, Yeniçeriye Gazel, Aheste Çek Kürekleri, Körfez’deki dalgın suya bir bak ...

Münir Nurettin Selçuk tarafından bestelenmiş olan "Dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç (Rindlerin Akşamı)" eseri çok sevilen bir Segâh eserdir, güftesi şöyle:

Ah, dönülmez akşamın ufkundayız
Vakit çok geç
Bu son fasıldır ey ömrüm
Nasıl geçersen geç
Bu son fasıldır ey ömrüm
Nasıl geçersen geç
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile
Avunmak istemeyiz böyle bir teselliyle
Ah, geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Geçince başlayacak bitmeyen sükün bu gece
Burulba karşı bu son bahçelerde keyfince Ah
Ya aşk içinde harap ol
Ya şevk içinde gönül
Ya lale açmalıdır göğsümüzde, yahut gül
Ya lale açmalıdır göğsümüzde, yahut gül
Ah, dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç
Yahyâ Kemâl'in bir diğer şiiri "Körfez’deki dalgın suya bir bak göreceksin" olarak bildiğimiz beste...

Bahis konusu körfez, İstanbul'da Mihrabat korusu yakınındaki Kanlıca körfezi olsa gerek.... Mehtablı gecelerinde mehtâba çıkılması; Boğaziçi gezileri, sandal sefâları, mûsîki ve muhabbet üzere meşk...

Nihavend makamında Türk Aksağı usulündeki bu şarkının bestesi Osman Nihat Akın'a, güftesi Yahyâ Kemâl Beyatlı'ya ait.

Geçmiş Yaz – Yahyâ Kemâl
Rüya gibi bir yazdı. Yarattın hevesinle
Her anını, her rengini, her şi’rini hazdan
Hala doludur bahçeler en tatlı sesinle
Bir gün bir uzak hatıra istersen o yazdan
Körfez’deki dalgın suya bir bak, göreceksin
Geçmiş gecelerden biri durmakta derinde
Mehtab … iri güller… ve senin en güzel aksin
Velhasıl o rüya duruyor yerli yerinde...
Yahyâ Kemâl'in "İstanbul'u Fetheden Yeniçeriye Gazel" şiiri, Münir Nureddin Selçuk tarafından bestelenmiş:
Vur Pençe-i Âlî`deki şemşîr aşkına
Gülbang-ı âsmânı tutan pîr aşkına

Ey leşker-i müfettihü`l-ebvâb vur bugün
Feth-i mübîni zâmin o tebşîr aşkına

Vur deyr-i küfrün üstüne rekz-i hilâl içün
Gelmiş bu şehsüvâr-i cihângîr aşkına

Düşsün çelengi Rûm`un, eğilsün ser-i Firenk
Vur Türk`ü gönderen yed-i takdîr aşkına

Son savletinle vur ki açılsın bu sûrlar
Fecr-i hücûm içindeki tekbîr aşkına
Yahyâ Kemâl Beyatlı derki:
“Çok insan anlayamaz eski mûsıkîmizden
Ve ondan anlamayan bir şey anlamaz bizden.”

Dileriz ki, bir ölçü ve aheng üzere yaratılmış âlemde, gönül iklimi şiir ve mûsîki tadında huzur ve huşuya doysun...
__________
1)Beyatlı, Y.K.,1971. Edebiyata Dair. İstanbul: Yahya Kemâl Enstitüsü Yayınları.