Cem’ olmalı farkı terkle, hâtırı bil-Hakk içün
Gülzârında dolaşalım, rızâ-i Bârî içün
Var etti Malikü'l mülk, çün "O" kün dedi de oldu
Arş u ferşinde ol mülkün, nûr üstüne nûr oldu
Vücudun ki; hem hicabtır, hem mucibdir nûruna
Gül içün katlanır adem, bir goncenin harına
Pervâne şem’ine mahlûk, kimi cem’ kimi farkda
Kimi dîde-i giryan, firâkı vakt-i vuslatta
Bu dünya fâniye fırsat, kimseye bâkî değil
Cümle mahlûk misafirdir, hiç biri mukîm değil
Her bir nesne kelâm eyler, vahy-i Cibril hak içün
Arifler ânı seyr eyler, sırrü'l Furkân hak içün
Dîde-i ibretle bak sen, zerredeki kürreye
Cân ile gûş eyle kim sen, zerre neler söyleye
Hüdâî der; hem söylerim, hem dinlerim âlemi
Zillet kaplarmış, "Kelâm"dan hisse almaz âdemi