Girdik malazgirtten iklim-i ruma
1071, yirmialtı ağustos cum'a
Açıldı kapısı anadolunun Türk'e
Sonu geldi bizans imparatorluğunun
Yesevi ustanın alperenleri
Dağıldı bozkırına anadolunun
İlm u irfan vardı heybelerinde
Vazife; imar ve tımar idi beldelerinde
Kaplamıştı anadoluyu o vakitler zillet
Yesevi ocağı alpleri, yılmadılar elbet
Yesevi ocağı alpleri, yılmadılar elbet
Birlik ve dirliğe davet edildi millet
İnsanı yaşatmak için olmalıydı devlet
Bir yanda büyüdü devlet, devleşti
Bir yandan, millete ilim irfan yerleşti
Yesevi'nin alp erenleri çok gayretkeşdi
Türkistan'dan üç kıtaya "insanı" götüreceklerdi
"El Adl" hükmü için zalimi çiğnediler
Din için, devlet için, ser'den geçtiler
"Türk geliyor" korkusu zalimleri sardı
Tekfurlar korkudan inlerine saklandı
Dağılır yedi düvel, tıpkı çil yavrusu
Kükreyince şanlı milletin şanlı ordusu
Garip gureba dostudur; anası, yavrusu
Anadolu var ya…bu milletin yavuklusu
Yaradan vermiş payeyi, bu milleti sevmiş
Geçmiş kendinden "i'la-yı kelimetullah" demiş
Gittiği her yerde "İnsan" olarak gezmiş
Yememiş yedirmiş, önce insan demiş
Severiz mahlukatı Allah aşkına
Derslerini veririz edepsize, şaşkına
Haddini edeblice bildirirken taşkına
"El Hak" deriz, sahip çıkarız düşküne
Yok cihânda böyle bir şanlı tarih
Mayan bu, etmelisin gönülleri fetih
Bekliyor mazlumlar, ine zalime gürz
Yere geçmeli, tez vakit bu soysuz güruh
Ey oğul ! unutma hiç atalarını
Gel vazgeç, tekrarlama hatalarını
Niyet et, hizmet et, heba etme zamanı