Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

28 Şubat 2019 Perşembe

İkilem, tercihler ve huzur...

İkilem...Huzur için doğru tercih...!
Alexis Carrel:
"Bir insanın hayatı onun karakteridir",  "Ahlâk kavramı, güzel kavramı ve özellikle kutsal kavramı gibi akli olmayan zihin faaliyetleri tamamen ihmal edilmektedir. Bu temel faaliyetlerin kesintiye uğraması modern insanı manevi açıdan kör bir varlık haline getirmektedir. Böyle bir sakatlık insanın iyi, yapıcı bir cemiyet elemanı olmasına engeldir", der...

Frank Outlaw ise:
"Düşüncelerine dikkat et, söze dönüşür.
Sözlerine dikkat et, eyleme dönüşür.
Eylemlerine dikkat et, alışkanlık olur.
Alışkanlıklarına dikkat et, kişiliğin olur.
Kişiliğine dikkat et, kaderin olur."
der…
☆☆☆
Beyin vücûdu kontrol eden güçlü bir kontrol ve denetim merkezidir.

İyi düşünme ve düşünceleri kontrol etme iradesi insanın elinde !
Yüksek moral gücüne sahip, stres ve vehim baskısı altında olmayan yüksek moralli ve olumlu düşünen insanlarda bağışıklık sistemi güçlü iken; tersi durumda ise zayıflamaktadır.
Bu konuda yapılmış araştırmalar bunu kesin kez ortaya koymuştur.

Hani bir söz vardır: "İyi düşün iyi olsun…".
Bir diğer söz; "kıratın yanında duran ya huyundan ya tüyünden…"

Söz dua olur, niyâz olur, yakarış olur.

Sosyal hayatta kişilerin kendisi gibileri çeken bir manyetizmaları olduğunu tecrübeler gösterir.

Her kişi kendine benzer olanı arar bulur, yahut onunla dost/arkadaş olmayı yeğler.

Çünkü insanın aynası insandır. Kendi davranış kalıpları, zevki, fikri ile benzeşenler ile benzeşmeyenler arasındaki tercihte, birinci kritere uygunluk söz konusudur.
☆☆☆
Ebu Hureyre (r.a.)'dan rivayetle Resulullah (s.a.v.) :
"Kişi dostunun dini üzeredir. Öyleyse her biriniz, kiminle dostluk kuracağına dikkat etsin.” buyurmuşlardır.

Hz. Ömer (r.a.) Şam’a doğru yolda iken salgın hastalık olduğuna dair haber alınca ensar ve muhacirler ile yaptığı istişâre sonucunda yolunu değiştirir Şam’a girmekten vazgeçer.
Bu karar karşısında Ebû Ubeyde bin Cerrah (r.a.), Hz. Ömer’e (r.a.):

Allâh’ın kaderinden mi kaçıyorsun ? diye sorar, 

Hz. Ömer (r.a.):
Keşke bunu senden başkası söyleseydi ey Ebû Ubeyde ! Evet, Allâh’ın kaderinden, yine Allâh’ın kaderine kaçıyoruz. Ne dersin, senin develerin olsa da bir tarafı verimli, diğer tarafı çorak bir vâdiye inseler ve sen verimli yerde otlatsan Allâh’ın kaderiyle otlatmış; çorak yerde otlatsan yine Allâh’ın kaderiyle otlatmış olmaz mıydın ? diye cevaplar.

Tedbir, ihtiyat ve temkin hem Allah teâlâ’nın emrine hem de Hz. Peygamber’e mütebeata uygundur.
☆☆☆
Dünya tarlasına çalı da meyve ağacı da ekmek mümkün.  Toprağa ekilen biter...

Tercih kişiye kalmış !

Adetullah böyle !
Mülkün sahibi yasayı böyle koymuş...