Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

15 Ağustos 2018 Çarşamba

Boykot yılları: Mü'min diz çöker mi ?


"Bismillahirrahmanirrahim"
"Câlût ve askerleriyle savaşa tutuştuklarında: Ey Rabbimiz! Yüreğimizi sabırla doldur; bize direnme gücü ver; kâfir kavme karşı bize yardım et, dediler." (Bakara sûresi,250)

Evet bugünün Câlûtu dünyayı kasıp kavurmak için peş peşe gözü dönmüş bir şekilde her köşe-bucağa hırs ile saldırıyor.
Bugünki saldırıların dünki müşriklerin saldırılarından da bir farkı yok…
☆☆☆
Tarihe şöyle bir göz atalım, sene Milâdi: 617.

İslâmın yayılmasına engel olamayan Mekke müşrikleri başka bir siyaset takip etmek ve karar almak üzere bir araya gelirler. Haşimoğulları ile münasebetlerini kesmeye karar verirler, bu kararın maddelerini yazarak Kâbe'ye asarlar, Maddeler:

- Haşimoğulları ve Muttaliboğulları ailelerinden kız alınmayacak.
- Haşimoğulları ve Muttaliboğulları ailelerine kız verilmeyecek.
-Haşimoğulları ve Muttaliboğullarına hiçbir şey satılmayacak.
-Haşimoğulları ve Muttaliboğullarından hiçbir şey satın alınmayacak

Hâşimoğulları ile Muttaliboğullarının mevcûdiyetini ortadan kaldırmak ve köklerini kazımak amaçlı bu boykot sonrasında Mekke'de ayrı semtlerde oturan bu kabilelerin mensupları Şi'b-i Ebu Talib (Ebu Talib Mahallesi) denilen yere taşınmak zorunda kaldılar.
Haşimoğullarından olan Ebu Leheb müşriklerin içinde kalmaya devam edenlerden idi.

Bu dönemde Ebu Talib Mahallesi mukimleri ile bütün ilişki kesilmiş, mahalleye gitmeye çalışanlar ise şiddete uğramışlar...

Boykot kararı gereği bu mahalleye yiyecek içecek hiç bir şey sokulmuyor, hac mevsiminde mahalle dışına çıkıp alışverişte bulunmalarına izin veriliyor, satıcıların onlara mal satmaması için tehdit dilini elden bırakmıyorlar...

Ebû Leheb, bu boykotta, kendisi de Haşimoğulları kabilesinden olmasına rağmen, boykotun uygulanmasında en büyük gayreti gösteriyor, öyleki Mekke'ye yiyecek taşıyan kervanları şehrin dışında karşılıyor, onlara şöyle hitab ediyor;
"Ey tacirler! Haşimoğullarına bir şey satmayın! Fiyatları yüksek söyleyin ki almaya güçleri yetmesin. Benim, servet sahibi olduğumu bilirsiniz. Söz verdiğim zaman da mutlaka sözümü yerine getiririm. Yiyecek, giyecek mallarınızın kıymetini bir kat arttırın. Üst tarafını ben öderim!"

Boykota uğrayanlar dışardan fazla bir şey alamadığı için şiddetli bir açlık ve kıtlıkla karşı karşıya kalırlar. Öyle ki, ağaç yapraklarını, kuru deri parçalarını bile yemeye başlarlar.

Boykot esnasında başta Peygamber Efendimiz olmak üzere Hz. Hatice ve Ebu Talib bütün varlıklarını, mü'minlerin boykotun sebep olduğu ihtiyaçlarını gidermek için harcarlar...

Ebu Talip mahallesinde kıtlık, açlık ve ölüm kol geziyor.

Müşrikler bu boykot ile Hz. Muhammed'i (s.a.v.) teslim almayı amaçlamışlar, buna karşılık müslümanlar ve Haşimoğulları hz. Muhammed'i muhtemel tehlikelere karşı daha dikkatli koruyorlar. Öyleki amcası Ebû Talib, herhangi bir su-i kasta ihtimaline karşı geceleri Peygamberimiz (s.a.v.)i yanına alıyor, adamlarıyla sıkı tedbirler ile koruyor.

Boykot üç sene sürse de çekilen sıkıntılar İslâm’ın gelişmesine engel olamadı...

Rivayetlere göre boykotun üçüncü senesinde, müşriklerin boykot maddelerinin yazılı olduğu Kâbe'ye astıkları yazının bulunduğu kağıda bir kurt musallat oldu… bu hz. Muhammed'e rüya ile bildirildi. Kurt (güve) "Bismike Allahümme (Allah'ım senin isminle başlarım)" ifadesi dışındaki  yazıların bulunduğu yerleri yemiş idi.
Bu rüyayı duyan Ebû Talib müşriklere giderek şu teklifte bulundu:

"Kardeşim oğlunun bana haber vermesine göre, Allah sizin Kâbe'de astığınız sayfaya bir kurt musallat etmiş ve (Allah) lafzı dışında bulunan, zulüm, akrabalarla münasebeti kesme ve iftirâ gibi ifadeleri yiyip bitirmiştir."

"Kâbe'ye gidip bakınız. Eğer yeğenim doğru söylemişse, bu zulüm ve kötü davranışınızdan vazgeçiniz. Eğer -hâşâ- yalan söylemişse, ben onu size teslim edeceğim. Onu öldürmek veya diri bırakmak hususunda serbestsiniz."

Bunun üzerine müşrikler Kâbe'ye gider, Ebû Talib'in anlattıklarının aynısını gözleriyle görürlerse de, yine de Peygamber Efendimizin bir mu'cizesi olarak kabul etmez,bu da bir sihirdir derler.

Bu vakanın duyulması sonucu boykot kararının aleyhinde bir kaç hatırı sayılır kişinin de öne çıkmasıyla, milâdî 619'da, boykot kararlarının yazılı bulunduğu sayfa yırtılıp atılarak boykot sonlandırıldı.

"Bismike Allahümme (Allah'ım senin isminle başlarım)" ifadesi dışındaki kısımlarını güvelerin yediği boykot kararları kağıdının ortadan kalkması ile müşrikler bir kez daha mü'minlere mağlup olmuş,  hz. Muhammed ve ashabı Şi'b'den çıkarak yeniden halkın arasına karışmıştır.
☆☆☆
O günkü müşriklerin boykotu bugün başka şekli ile bu azîz millete uygulanmıyor mu ?

Piyasa şartlarındaki gerçek fiyatlamasının çok üzerine çıkan döviz fiyatları ile milletimizi diz çöktürmeye çalışanların, milletimize boyun eğdirmeye çalışanların oyununu bozmak için üzerimize düşeni yapmayacak mıyız ?

Câlut'a eyvallah mı diyeceğiz ?

Millî ve yerli duruşumuz Câlut'ların oyununu bozdu, bozuyor, bozacaktır vesselâm…