İnsanların ve insanlığın da öyle !
Kimileri hamallığını yapar dünyanın, kan ter içinde alır kucağına yahut sırtına dünyayı, ıhlaya ıhlaya taşır...
Kimileri kendini taşıtıyor, taşımaya hevesli insancıklara, bu alttakilerin üsttekilere ikramıdır desek, pek de öyle değildir aslı çoğu kez... Sırtında taşıdığına teslim olur zayıflar, taşıttıran encama dek keyfini sürerken...
Eee, sicilli hamallığa talip olmaklığın kazanımı son nefese kadar yüke talip olmak olsa gerek, meslek edinilmiştir, vazgeçilemez, silkinek ise asla akıl edilemez herhalde...
Kimi zaman bu hamallık meslekten öte meşrep haline gelir, hatta kulluğa, köleliğe kadar ileri götürülür.
Ancak kula kullukta karar kılanları, zalimin çarkları öğütür ki, hem ne öğütme... bu hâl şahsiyyet öylesine erozyona uğrar ki, insanı insanlıktan çıkartır ve belki mankurtlaştırır.
Esareti özgürlük zanneden mankurtun hürriyetine düşkün kurt olması ise pek mümkün değildir !
Halbuki "İnsan", insan olmaklığın şerefinden taviz vermeksizin, mutevazı yaşar da, kula kulluğu ne pahasına olursa olsun reddeder, "engin"liğin ise sadece Hakka teslimiyet olduğunun idrakinde olur, olmalı !
Ötesinin ise sömürülmek, kullanılmak, çıkarlarının ve dünyanın kölesi kulu olmakla eşdeğer ma'na ihtiva ettiğini hatırından çıkartmaz, çıkartmamalıdır.
Bu dünyanın hali böyle, yine de her şey yerli yerince, sürüngen ne kadar özense de kartal olamaz değil mi, ama insan öyle mi ?
***
"Engin"liğin insanın zenginliği olduğu, erdem olduğu malumdur, bu husustaki bir irfân türkümüzde "engin ol gönül engin ol" der Teslim Abdal...
Kültür aktarımında şiir ve müziğin önemli bir vasıta olduğu malumdur... mes'elâ türkülerimizde olgun insan olmak için aşk, vuslat, ölüm, birlik, insanlık, erdem, bilgelik, terbiye, çile temaları çok işlenir.
Bu cümleden olmak üzere Teslim Abdal'ın irfâ n türküsü olarak okunan o şiiri bu yaklaşıma güzel bir misaldir.
Teslim Abdal 17. yüzyıl halk ozanlarından Bektaşi meşrep bir abdal... türkü formunda bestelenmiş "Gel ha gönül havalanma" türküsünde dünya malına güvenmemeyi, mütevazi ve
alçak gönüllü olmanın erdemini vurgular ve engin olmanın
büyüklüğünü anlatır.
Teslim Abdal'ın gönlünden dökülen bu türküsüne kulak verelim, buyrunuz;
Gel ha gönül havalanma
Engin ol gönül engin ol
Dünya malına güvenme
Engin ol gönül engin ol
Şu dünyanın hali böyle
Yalan yahşi geçer şöyle
Söyledikçe engin söyle
Engin ol gönül engin ol
Göğde uçan huma kuşu
Bilmeyenler atar taşı
Enginlik gönülün işi
Engin ol gönül engin ol
Teslim Abdal sözüm haktır
Sözümün yalanı yoktur
Engin söyle büyüklüktür
Engin ol gönül engin ol