Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

5 Ekim 2021 Salı

Karanlığa kandil…

Zulmetle setr olmuşsan sen
Nura hasret kalmışsan sen
Faş olmazsa özün sana
Pencere sen, perdesi sen
Karanlığa mahkumsun sen 

Meğer zincirlenmişsin sen
Sen kendine hem kendinden
Zindanın sen prangan sen
Sen kendine hem kendinden

Ekilmiş çürük tohumun
Harmanı hasadısın sen
Sertesen bir rüzgar ile
Savrulan bir danesin sen

Uzar da uzarsa gölgen
Sap saman doluysa heyben
Bir sineğin kanadına
Yüklenmiştir tüm hamulen

Yüce mahkeme gelmeden
Çekmiş isen cezanı sen
Kitabın okunduğunda
Razı ol, af dilemeden

Ferşten arşa bir bilmece
Göklere kök salmış gece
Sedası hem hece hece
Taş kaynatan bir tencere
Bir zindansın sen öylece

Karanlıktan aydınlığa
Kandil döşe yollarına
Bul güneşe giden bir yol
Günü doğur şu bahtına

Gece de gündüz de sende
Şafak söktür bir hamlede
Gönlünü mühürlemezsen
Nuru dolar hep sineye