Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

7 Eylül 2021 Salı

Hayâl ve Hüzün...

 

Hayâl ülkesi ?
Orda gömülüdür;
hayaller
mutluluk,
Neş'e, küllenmiş hatırât...
Uykusuz geceler,
Kabarmış gönül
Hiç sönmeyen sigara
Ümitler...

Hayâl ülkesi...
Mahzunlar için
Sonbahardır 
Hazandır
Rüzgarlara kapılan
Hazan yapraklarının uçuştuğu
Buruk acıların atmosfere üflendiği
Bir kaf dağı ardındaki belde...

Bana ne ey Hayâl ülkesi 
bana ne der kimileri !
Şen ve şakrak
göğe yükselen kahkahalardan...
Avare dolaşanlardan
Kumlara yazılan yazılardan
ayakları okşayan
dalgalardan
Bana ne derler !

O ülkede...
Hüznü
Mahzunluğu seçenler
İmkânsız kıvılcımların tutuşturmasıyla
Kor ateş olanlar
Külü zamana savrulmuşlar
Gönüle düşen kıvılcımla
Yanmış kavrulmuş
Küle dönmüş 
Mevcudu bitiresiye yaşamış 
niceleri var...
Bahtı karalara
Taksim olmuş bir hüznün sahibleri var...
Hem de tâ ezelden...

Hayâl ülkesi !
Bir yanda
Çetrefilli dünyanın
Hayaller mezarlığı,
Ötede küllerden inşâ edilmiş 
Bir kalenin krallığı ...
Ve;
İsabetin kader olduğu
Evveli ahiri bir olan ülke
Talih kuşunun ülkesi belkide

Orada
Hüzün mahkûmu da var
Gözyaşları ile
hüzün hamurları yoğuranlar da...
Huzuru huzurda yaşayan,
mütebessim sakinleri de var 
Eyvallahın idrâki içinde olanlar var 
 
Ey hayâl ülkesinin sultanı
Azîzsin hem müşfik
Hem cömert, hem adil...
mukadderi makbûl bilenler
Kadr u kiymetini bilmez mi acep ?
Bilmezlere yazıklar olsun !
Bilenlere selâm !