Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

16 Ocak 2020 Perşembe

Bıçak sırtı, med-cezir ve insan...

                                                


Med-cezir bir halet...bir yanda iblis, beride mülhime...
Tahterevallide bir yukarı bir aşağıda değil mi insanlar, ya mülhime yukarıda iblis tabanda sürünüyor, ya da tersi...

Ya iyilik yahut kötülük kuyruğuna girmiş, düşüncede, fikirde, eylemde !

Seyrengâhındayız, gözlüyoruz, yaşıyoruz, amma ne ders alan var, ne kendini o kefelere koyan.

Tartıdayız efendiler, her an tartılmakta sıkletimiz, daramız.

Durdurak yok, nefes nefese ecele koşan maratonda olduğunu ne yazık ki unutmuş insan soyu...

Sanıyor ki elde kalacak sahip oldukları zaman boyu...

Bıçak sırtı, tahterevalli yahut terazi...ne denirse densin, ne farkederki !


Yok ben tartıya çıkmam deme inisiyatifiniz de yok hani...

Keyfimin kâhyasıyım diyenin akibetini de gördü bu gözler, iblise muhalif yaşayanınkinide...

Keyfe keder katmayanın mukadderatını; güzergâhının ve gayesinin belirlediği bir seyahatte, enfüsî ve afakî esintileri hesaba katmayanın; olsa olsa, ya dümeni bozuktur, yahut kaptanı alayiş müptelası serhoşun tekidir.
☆☆☆
Ufak bir esintide kökünden sökülen, çiçeği meyvesi dökülen süs bitkisi de var, damarlarında zehir dolaşan kökü sağlam (!) gösterişli zakkum da, nebatat âleminde...

Yediveren gül de, ısırgan da aynı bahçede...

Dalları semâya uzamış; kurda, kuşa ikrâm edecek nimeti olan ağaçlar da aynı bahçenin sakinler arasında...
Dağbaşında bağ, ovada diken de yetişir...
☆☆☆

Akreb de, yalancı akreb de, dışkısı kokmaz bulaşmaz tavşan da, sağımlık koyun da var hayvanat arasında...
☆☆☆
Ya insanım diye dolaşanlar arasında ?
Otun da, hayvanatın da, diğer mahlukatın da iyisi/kötüsü, faydalı/zararlısı yok mu ?

Bakteri denilen mikrobun yoğurdu mayalayanı da var, sirkeyi fermente edeni de... vitamin sentezleyeni de var, koleraya sebep olanı da !

İnsanın kendini insanlığa adayanı da var, insanlığın sırtına binip tahtırevan üzerinde kasıla kasıla seyahat edeni de...
☆☆☆
Ey dünyadan geçmekte olan  seyyah, yolculuğun nasıl gidiyor ?

Bıçak sırtı mı, tahterevalli üzerinde yahut terazinin kefesinde misin ?

Yoksa "adam sende" deyip deyip hedonist mi takılmaktasın ?

Hangi bahçenin gülü olduğun farketmiyor mu ?

Elde mi, gönülde mi olmalı ?

Elden ele, dilden dile dolaşan mı makbuldur, gönüllerde taht kuran mı ?

"Ne denirse densin, ne farkederki..." deminde misin yoksa !