Kıymet bilmek, sevmek, merhamet etmek, hürmet etmek, vefa, hatırşinâşlık, nezaket, hoşgörü, edeb, doğa ve çevreyi yerli yerince kullanmak, vatan sevgisi, affedicilik, empati, tevazu, iyilik etmek, yardım etmek, akletmek, tefekkür etmek, şükretmek...gibi, insanın emanetleri var, umursasa da umursamasa da !
İnsanın canı, malı ve ırzı da emanettir !
"İnsan", kendisine emanet edilenlerin, kutsalların emanetçisi olarak yeryüzüne arz-ı endam etmiş...
Ve sorumluluk yüklenmiştir.
Çoğu kez unutsa da, insan vay be demeden, şaşırmadan ve cesaretle, "İnsan"a emanet edilenleri, kendindeki emanetleri şöyle bir gözden geçirse, kendini sorgulasa değil mi...
Unutmasa keşke; dur durağı olmayan zamanda bir andan sonrakine geçtiğini, bir andan ötekine göç ettiğini...
Hep aynı emanetler ile, aynı yük ile...zamanda göçe devam ettiğini... bu göç esnasında her bir anda, emanetlerin hep var olduğunu unutmasa...
Hâsıl-ı kelâm; değerli bir emanetin değerini bulamadığı yerde paslanacağını, içten içe çürüyeceğini, gereği yapılmadığında hesabının bir gün verileceğini unutmamalı insan !
Vesselâm...