Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

25 Mart 2022 Cuma

Aykırı bir yazı... "katır inadı" !

Aykırı kalemler vardır, optimumun dışında kalem oynatırlar...leh yahut aleyh yazılarıyla, irrite ederler !

"Aykırı" denilince hemen akla müesses nizâmın dışı, uzağı, zıddı gelir. 

Ancak bununla beraber, kimi zaman mevcut ve alışılmış olan, hatta kanıksanmış yanlışların dile getirilmesi de yine aykırı kalemler, mütefekkirler sayesinde gerçekleşir.

Bu; bir nevi reformist bir yaklaşımdır, hani bizden öncekiler de böyle derdi/yapardı bidatlarına, karşı duruştur.

Bu yaklaşım ile (eğer müspet mâ'nâda bir yaklaşım var ise) kişi, toplum ve milletlerde terakki/ilerleme sağlanır.

Değilse "marş marş, ileri" yerine "yerinde say" komutunun esareti altında, ömür tükenir, asırlar harcanır.

İşte böyle bakanlar rutini yaşarlarken, görenler reformist yaklaşımları ile mevcudun eksik ve yanlışlarını tespit, islâh ve imâr ile ihyâ etmenin kapısını aralarlar.

Ancak "rutin"i, mevcudun tekrarını ve muhafazasını müspet yönde dönüştürme çabaları, öyle kolay kolay da gerçekleşemiyor ne yazık ki !

Çünki alışılmışın terki, insan için çok da kolay değildir, uzun soluklu ve ilkeli bir çabayı ve eğitimi gerektirir.

Müspet olan değişime karşı reaksiyoner/ muhalif olmak ile, hakikatin hilafına bidatlaşmış olgulara aleyh olmak çok farklı şeyler...
Pozitif(müspet) yönde değişim ve gelişimin önünü açacak fikir adamlarına/ münevverlere sahip toplumlar "marş marş ileri" komutu ile duraksamadan yol alırlar.

Buna karşılık müesses nizâmın kendilerine sağladığı menfaatlerini kaybetmemek için direnenler, "yerinde say" komutu ile, "katır /deve inadı" ile, bulundukları noktada çakılı durmaya, terakki edenleri seyretmeye devam ederler.

Hani amiyâne tabirle derler ya; affınıza magruren, "alışmış kudurmuştan beterdir"

Bu noktada şu soru sorulmalı belki !
Müesses nizâma kayd u şartsız razı mı olmalı insan ?
...
Dünya tarihi, toplumların/insanlığın, kendi devirlerinde aykırı/reformist görülen münevverlerin, fikir adamlarının, bilim insanlarının, peygamberlerin, içinde bulundukları toplumlardaki üstün gayret ve çabaları ile terakki ettiğini, aslında çok çok zor olan, insanın fikrî ve ahlâkî değişimini gerçekleştirdiklerinin örnekleri ile doludur.
Boş gözlerle seyredenlerden olmayan, çoğunluğunu basiret ve firasetleri ile müesses nizamın -varsa- yanlışlarını tekrarlamayan, müspet yönde terakki etme çabasında olan, şeklen değil özü itibarı ile insan olanların oluşturduğu bir toplum özlemi ile...