Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

10 Kasım 2018 Cumartesi

Rüzgârlara kapılan kuru yaprak misali…


"Bahar gelmiş neyleyim 
neyleyim baharı yazı 
Yaz oldu, bahar oldu
şu yalancı dünyada…"
diyor ya bestekâr (*)

Bir diriliş baharı;
beyaz yeşile
tohum çiçeğe,
bebek gençliğe…

Ve Son bahar;
dalından dans ederek düşen
altınsarısı
kızıl yapraklar

esen her rüzgârla
savrulan kuru yapraklar

Baharın;
ilki doğum
sonu can çekişme
Ve…kara kış
Şahit olana !
Yeşilden kızıla
tohumdan çiçeğe, meyveye
üçyüzaltmışbeş günde…
İlk ve son bahar…

Her dem bir başka renk;
sarısı turuncusu,
beyazı, moru,
yedi rengin çümbüşü…

İnsanı insana anlatıyor
mevsimler,
hayatı sahneliyor…
göz göre göre !

İç içe varlık ve yokluk
Yan yana genci ve yaşlısı…
Tazesi ve kurusu...

Anlatıyor
var oluşu, yok oluşu
topraktan gelişi
O'na dönüşü,
evveli, ahiri
Üçyüzaltmışbeşgünü…

"Bahar bitti güz bitti
(……)
Yollar kapandı kardan, turna gelmez diyârdan…"
nağmeleri fısıldıyor âlem…
bir diğer nihavend şarkıda(**)
Ey âlemi idrâk ile seyreden !

_____________________________

(*)Güfte ve bestesi Şekip Ayhan Özışık'a ait nihavend şarkı
(**)Güfte Ramazan Gökalp Arkın beste Sadettin Kaynak, nihavend şarkı