Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

20 Temmuz 2017 Perşembe

Altın sırmalı semer yanılsaması

Altın semeri olsa da Eşek işte...
Semer ve saman derdine düşen merkebin, altın sırmalı semeri olsa nolur, bir merek dolusu saman yese nolur; ne rütbesi artar, ne gözü doyar, ne de ölüme kafa tutabilir.
Gün gelir, o da nalları dikerek toprağı boylar.

Zaman içinde, insana gerçekmiş gibi gelen anların, dün olunca boş olduğunu görür insan.. Dün sahip olduğunu zannettiği şeylerin bugün bir çoğunun olmadığını yaşarken öğrenir aslında.
Bugün sahip olduklarının da yarınlarda elinde olmayacağını idrak eder.

Hepsinin boş olduğunu anlayana kadar bir oyalamacadır gidecek.

Para-pul, mal-mülk, makam-mansıp, evlat-iyal hepsi bir yanılsama..

Zamanın her an sunduklarına aldanmamalı insan.

Geçici kıymetsizdir, keyfiyetsizdir ve sana sunulanlar, sana aitmiş gibi sandığın her şey, zamanın sana bir süreliğine emanetidir sadece.

"An"lar da emanet, zaman da..Dün(de) var olanlar nerede şimdi..
Yanılsama değilse ne ?

Evvelden ahire uzanan yolda hükmü yokki ismi olsun, adı yokki sanı olsun insanın.
Sahip olduğunu sandığı şeylerin aldatıcı olduğunun ne zaman farkına varacak insan !

Geçmişi doğru okuyanlar bugüne aldanmazlar, yanılsamayı gerçeklik tahtına oturtmazlar.

O halde başı boş dolaşmamalı,  boşa aldanmamalı insan.

İblis, boş işlerle ile uğraştırmaktan hoşlanmıyor mu?

Nefis, boş olan her şeyi arzulamıyor mu?

Sıfır rakamdır amma değeri yoktur; içi boştur. Mevcut olmayanı temsil eder.

Lâ mevcudun arkasından koşan deli değilse nedir !

Ne demişler, dün öldü, bugün can çekişmekte, yarın daha doğmadı.

Her yarına bugün diyeceğiz, dün olduğu gibi!

Dünya içi boş olan hoşu sunar her gün, semer ve saman derdiyle yatıp kalkanlara...
Tadı "an" ile sınırlıyı sunandır, andaki tadı sonrasında veremeyendir dünya...

Zamanı iyi okumalı, anlamalı !

Sana varlığı  vehmettirene değil, sende varlığı ile belirene teslim ol !

Sıfır kendi başına kıymetsizliği ve yokluğu, "BİR" bütün var gibi gördüklerinin/varların, kendisiyle anlam kazandığı "VAR"LIĞI temsil eder.

Bir ile ol ki; yok var olsun, var yâr olsun, cehalet ilme, karanlık aydınlınlığa teslim olsun.

Muvahhit; "Ehad"ın, "vahid" de tecelli ettiğini görendir.

Muhabbet, bir'den bir'e olur, BİR-den-BİR'e.