şöyle bir düşünün
arkanız yaslanarak...
huzurun olduğu yerde;
aynı resimde
siyah ve beyaz fırça darbelerinin
olması gerektiğini
anlayış ve algıların çeşitliliğini
farklı avazların akortlu ve akorlu çıktığını
görmek mümkün...
insanın iki tarafı yok mu?
iyi ve kötü !
insan denen tür
hem kurt ile kuzu gibi
bir arada yaşamaya meyilli
hem de birbirini boğazlamaya hazır...
huzur varsa, fitne uykudaysa
kurtla kuzu yanyana !
tâ ki;
fitne aleniyete çıkana kadar...
tâ ki;
öküzün altında buzağı
aranmaya
nüanslar sorgulanmaya
gözün üstündeki kaşa işaret edilene dek...
hem;
bir bahçede,
gül ile diken bir arada
acı ile tatlı biber yanyana
çatışmasız olarak durmakta
aynı suyu, güneşi, toprağı paylaşmakta değil midir ?...
dünyada;
akrep ile bal arısı
yılan ile kör sıçan
solucan ile leylek de
aynı ortamları paylaşmaktalar...
gece-gündüz, ölü-diri
sıcak-soğuk, acı-tatlı
bal ve zehir,
iyi ve kötü...
siyah ve beyaz
ve tedricen gri !
her devirde ve hep
olacak tabi...
evren ve dahi dünya
zıtlıkların birliğini haykırmakta...
işte bu düzenin çarkları
tıkır tıkır işlerken;
fitne fücur ehli boş durup seyretmiyor...
çatışma ve kutuplaştırmaktan
beslenenler var ya !
uygun vasatı bulduklarında
kolları sıvarlar...
fitnenin ve fesat güçlerin,
çıkar çevrelerinin,
dişlilerin arasına
çomak sokmak için fırsat kollayanların
iştahı hep kabarık zaten...
dişini göstermeden
ısırmak için fırsat kollayan dişlilere
aman ha dikkat !