Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

13 Şubat 2022 Pazar

Kartallar yüksek uçar, kargalar sürüyle...

Zirvelerin de üzerinde 1000 m. den daha yüksek irtifada uçan, keskin gözlü, asil, kuvvetli pençeli, çevik ve atik olan Kartallar, 4-5 yaşlarına gelince erişkin olurlar ve 50-100 sene arasında yaşarlar...

Kartallar yükseklerde ve yalnız uçarlar...

Ömer Hayyam'ın şu sözü mânidâr;
"Kargalar sürüyle, Kartallar yalnız uçar..."

Kargaların kuru ve gürültücü kalabalığı yanında Kartallar sükuneti sever...onların gürültüden aşırı rahatsız olma davranışlarını terbiye eğitiminde kullanır Kartal terbiyecisi Orta Asya Türkleri...
Kuru kalabalık sözünü duymuşsunuzdur, kuru kalabalıkların boş teneke tıngırtısı, fındık kabuğunu doldurmaz lakırtısı bol olur... Lakırtısı bol tipler, padişahları eğlendiren soytarılar gibileri, her devirde kahkaha meclislerinin vazgeçilmezi olmuşlar, karga avazları olsa bile...
Karga sürülerinin gürültücülüğüne karşılık, yalnızlığın verdiği huzur belki de Kartalların tercihi...

Cesaret yoksunluğu, döneklik ve korkaklık temelli sürü davranışı ve  saldırganlığından ikrâhtır belki de Kartalların yalnız uçmalarının sebebi...

Kartallar, kargalar gibi sürü halinde uçmaz, leş aramazlar...Onlar yeryüzünden yükseklerde süzülürken keskin bakışlı gözleriyle avlarını tesbit edince 300 km.'nin üzerinde bir hızla dalışa geçer ve avı pençeleriyle kavrayarak avlarlar, alın teriyle beslenirler...

Hareket eden her canlı kartallara av olabilir...

Diğer kuşlar yanında, fare, sincap, tavşan, tilki, geyik, dağ keçisi gibi hayvanlarla da beslenirler...

Sinsilikte ve sıvışmakta, omurgasızmış gibi kuyruğunun girebildiği delikten geçebilmede usta farelerin aman vermez avcısıdırlar Kartallar...

Kıvrım kıvrım sürünen yılanların da keskin avcısı olan "Yılan kartalı", yılanı kendisini ısırmayacak bir şekilde pençeleriyle yakalayarak yükseklere doğru yükselir, sonra yılanı kayalık bir yere o yükseklikten bırakarak ölmesini sağladıktan sonra yer...

Kartal terbiyesi, ehlileştirilmesi, Orta Asya Türkleri arasında çok zor olsa da yapılmaktadır, ama kartalların esareti sevmediği de bilinmektedir...
Kartal; asil duruşu, zirvelerin hakimi oluşu, pençelerinin güçlü, uçuş ve avcılık kabiliyetinin yüksek oluşu sebebiyle  bir çok büyük devlet ve imparatorluk tarafından  (mesela Selçuklu İmparatorluğu) sembol olarak kullanılmıştır.
Kartal metaforu üzerinden insanoğlunun nankörlüğüne dair şu veciz söz hatırdan çıkarılmamalı: "Kartala değen okun kendi teleğinden olması kartalı en çok acıtan imiş..."

Cenap Şahabettin'e ait iki veciz söz:
"Kartalın beğenmediğini kargalar kapışır."

"Zirvelerde kartallar da bulunur yılanlar da. Ancak birisi oraya süzülerek, diğeri ise sürünerek gelmiştir. Önemli olan nereye gelmiş olduğundan çok, nereden ve nasıl geldiğinizdir"

Kartallarla ilgili Kazak Türkleri'ne ait bir atasözü ile yazıyı noktalayalım: 
"Köpek sahibi için, Kartal kendisi için avlanır"...

Vesselâm...