Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

9 Aralık 2017 Cumartesi

Toplum öfkeli ! Sinir uçları açıkta../Nursultan Ahıskalı

Karşılaşan iki kişi selam faslından sonra hâl hatır sorarlar kültürümüzde…

-"Nasılsınız efendim ?"
-"Elhamdülillah, siz ?"
..
"Elhamdülillah" demek hemen hepimizde inanç gereği söylenen bir ifade olarak karşılık bulmuş, "eyvallah" gibi…

Ancak müdrik miyiz ?...yoksa dil alışkanlığı mı ?

Maalesef çoğunlukla söylenmesi ritüel haline gelen bu mübârek kelâmların mânâsının askıda kaldığını, kişilerin sosyal hayattaki, fiil, ve davranışlarında gözlemliyoruz.

İnsan oğlu aklının erdiği, gücünün yettiği kadar Rabbi'nin emirlerine uymaya gayret ediyor. Lâkin, nefis ve şeytana karşı müteyakkız olmadığından olsa gerek, türlü hatalar ve günahlardan kendini alamıyor.

Toplum öfkeli ! Sinir uçları açıkta.. öfke barutu bir elde kibrit diğer  elde.

Sonrasında zihin dünyası alabora olurken, dilin de ayarı kaçabiliyor. Ve bu durum ne yazık ki insanın gönlünü karartıyor...

Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) "Öfke şeytandandır" hadis-i şerifini hiç aklımıza bile getirmiyoruz.

Küfürler, hakaretler, lânet okumalar, iftira atmalar, kötü zanda bulunmalar, beddualar, hemen birilerini arayıp hadiseleri teferruatıyla anlatmalar, dedikodular, nemmamlıklar...

Allah unutuldu ya ! Öfke aklı giderdi ya ! "Allah ne verdiyse.." diyenimiz bile artık "şeytan ne verdiyse" modunda kendini kaybediyor...

Bu hâlde iken, karşımızdaki kişiyi de hiç düşünmeyiz.. acaba haklı mıydı ? Kırdım mı, incittim mi ?.. diye.

Yine bir hadis-i şerifde "Ey Kâbe, sen Allah'ın evisin. Sen mübâreksin fakat bir müslüman, bir mü'minin kalbini kırsa 70 defa seni yıkmakdan daha büyük günaha girer"  buyruluyor.

Diğer bir hadis-i şerifde de buyruluyorki: "Kıyamet gününde ümmetimin müflisi şu kimselerdir ki, namaz, oruç ve diğer ibadetleriyle gelmiştir. Fakat birisine sövmüştür, birisine iftira etmiştir, birinin malını yemiştir, birinin kanını dökmüştür, yaptığı bu zulümlere karşılık, hak sahiplerine sevapları verilir. Sevapları bitince, hak sahiplerinin günahlarını yüklenir ve Cehenneme atılır."

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v)'in, konu ile ilgili sözleri ve örnek davranışları varken, maalesef bizler göz ardı edip, tüm bu nefsanî ve şeytanî iğvalardan sonra, hiç birşey olmamış gibi kalkıp Rabbimiz'in huzuruna "pir-ü pâk" mış gibi çıkmıyor muyuz... hangi yüzle ?

"(Yanınıza) Küfürle girip yine (yanınızdan) küfürle çıktıkları hâlde, size geldiklerinde "inandık" dediler. Allah, onların saklamakda oldukları şeyi daha iyi bilir" (Maide suresi 61)

"Onlardan çoğunun günahta, düşmanlıkta, haram yemede birbirleriyle yarıştıklarını görürsün. Yapmakda oldukları şey ne kötüdür." (Maide suresi 62)

"Bunları, din adamları ve bilginler günah söz söylemekden sakındırsalardı ya! Yapmakda oldukları şey ne kötüdür." (Maide suresi 63)

Peki ya, Rabbimiz'in ahsen-i takvim olarak (en güzel surette) yarattığı insanın ağzına bu kötü sözler hiç yakışıyor mu ?

Rabbimiz'i, Peygamberimiz'i (SAV) andığımız, en güzel isimlerini söylediğimiz uzvumuza, küfür etmek, lânet okumak, beddua etmek, hakaret etmek, kötü söz söylemek lâyık değil, olmamalı.

Sonra O kirli ağızla nasıl "Ey Allah'ım", yahut "ya Resulallah" diyebileceğiz ?

"Görmedin mi, Allah güzel sözü nasıl bir misal getirdi? (Güzel bir söz) kökü sağlam, dalları göğe yükselen bir ağaç gibidir." (İbrahim suresi, 24)

"Bu ağaç, Rabbin'in izniyle herzaman meyvesini verir. Öğüt alsınlar diye Allah insanlara misaller getirir." (İbrahim suresi, 25)

"Kötü bir sözün durumu da; yerden koparılmış, ayakta durma imkânı olmayan kötü bir ağacın durumu gibidir." (İbrahim suresi, 26)

"İnsanlar diliyle söylediklerinden başka birşey yüzünden, yüz üstü ateşe atılırlar mı ?" (Hadis-i şerif, Tirmizi'den)

Kendi nefsimizden başlamak üzere temizliğe önce kalbimizden başlayıp, ağzımızı da (yani söylediğimiz  kötü sözleri terketmek) temizlememiz gerekir ki; temiz bir kâlp ve güzel sözler söyleyen bir ağız ile Rabbimiz'i anabilelim.
Hem abdest alırken ağzımızı yıkamamız da kötü söz söylememek üzere niyet etmek değil midir..?

"Mü'min dil uzatıcı değildir, lânet okuyucu değildir, kötü söz söyleyen değildir." (Hadis-i şerif, Tirmizi'den)

İnsan Allah'ın bahşettiği nefesi, kötü söz ile boşa; bedenini, vaktini, aklını ve fikrini boş, faydasız ve zararlı işlere harcamamalı..

Eğer bu rikkat ve dikkat üzere olunursa işte o zaman gönül rahatlığı ile deriz:"Elhamdülillah" "Eyvallah" .

Dualarımız makbul, gönlümüz mamur, yüzümüz pür nûr olsun inşâ'Allah.

Allah'ın Selâmı ile...