Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

23 Mart 2019 Cumartesi

Son nefes pazarlığı...!

Mukaddime, yahut ilk takdim, sunuş...
Önsöz de derler ya...

Her bir şeyin önü ve sonu var hâdis (sonradan) olanlar için.

Önü öncesi olmayan "Evvel", sonu sonrası olmayan "Ahir" ki sadece ve yalnız "O".

Sonlu olanın sonu nasıl olacak, sonlunun yaşayacağı hayatın onu ulaştırdığı sonuç, "o sonlu mahlûk" için mühim, benim için değil...benim sonum n'olacak diye düşünecek insan !

"Nasıl yaşarsa insan, öyle ölür".

Bir anekdot, raviden; mahallede can çekişen bir cânbâz (hayvan alım-satımıyla uğraşan) 'a dua ve Ya'sin okumaya tanınmış bir ilahiyatçıyı çağırırlar...cânbâz gözlerini tavana dikmiş, tavandaki hayâlat perdesinde sığır alım-satımı pazarlığında, kolunu da (kaldırarak, hayalini gördüğü) karşıdakine uzatmış, ard arda hiç durmadan aynı şeyi tekrarlıyor: "5'e olmaz, 6'dan aşağı olmaz..."diye diye son nefesini vermiş !

İlâhiyatçı, aile efrâdına can veren şahsın mesleğini teyiden sorar, "hayvan-alım satımı yapardı, cânbâzdı" derler...
☆☆☆
Allah Allah deyu gezen Allah der son nefeste
Mal mülk para diyenin aklı kalır üçte beşte...

Başucunuzda ne vardı yaşarken, muhasebe defteri mi; diplomalar, makama atanma evrakı, mazbatalar, sertifikalar, tapu senetleri, banka hesabı cüzdanları mı ?

Her gece yatmadan neyi gözden geçirir, hatmedersiniz ?

Başucu kitabınız Kur'an mı, dünyalık varaklar mı ?

Baş ucunuz, son ucunuzu haber veriyor...son uçta "O"na gidilecek "O"na...hem de pazarlıksız !