Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

25 Ekim 2020 Pazar

Vicdan, sadakât ve "Haçiko"nun hikâyesi

Lepisteslerin digergamlığı

Bir küçük akvaryumda lepistes balıklarım var...

Titizlikle bakımını yapar, suyunu yeniler, günde iki kez yemler, fırsat buldukça da izlerim onları.

Onlarca canlı yavru doğurduklarında, yavruları yavruluk bölümünde besler, biraz büyüdüklerinde diğerlerinin yanına aktarırım.

Ara sıra akvaryumda; yaşlılık yahut hastalık sebebiyle dengesini kaybeden, akıntıya karşı direnemeyen, yahut hareketleri yavaşlayıp savrulmaya başlayan ve ölmek üzere son demlerini yaşayanlar olur...

Bunların yanına gelen bir kaç genç bireyin ağızları ile onlara hayat dokunuşları  yaptıklarına şahit olurum. 

Minik dokunuşları ile destek olmaya, uyarmaya, hemşirelik yapmaya, saatlerce onları canlandırmaya, sağaltmaya çalıştıklarını, hayatta kalmaları için destek olmaya aşırı çaba sarfettiklerini, hatta ölüm gerçekleştikten sonra bile bu uyarma davranışlarına devam ettiklerini, hayret ve ibretle izlerim her seferinde...

Ve bir yandan da düşünürüm vicdanı kıt, egoist ve hedonist, dosdoğruluğu terkiye atmış gizli/açık hedeflerine ulaşmak içün her türlü vasıta ve yolu mübah gören makyavelist insan soyluları...

☆☆☆

Sadık köpek Haçiko

"1924 yılında Tokyo Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nde görev yapan Japon profesör Dr. Hidesaburo Ueno, küçük bir köpek yavrusu bulur. 

Profesör Ueno, köpeğin adını Japoncada "sekizinci" anlamına gelen Haçiko koyar. 

Safkan akita cinsi beyaz bir erkek olan Haçiko, her sabah üniversiteye gitmek için evden metroya kadar yürüyen sahibine eşlik eder. 

Metronun dış kapısına kadar getirdiği sahibini uğurladıktan sonra da eve döner. 

Profesör Ueno bir süre sonra akşam dönüşünde metronun çıkışında Haçiko'yu kendisini beklerken görür ve çok şaşırır. 

Evet,  akıllı köpek Haçiko sahibinin eve dönüş saatini ve aynı yolu kullanacağını öğrenmiş, karşılamak için metronun önüne gitmiştir.

Ondan sonraki bir yıl boyunca, Haçiko her sabah sahibini metroya kadar götürür, her akşam iş çıkışında da metronun önünde karşılar, ve saatini hiç şaşırmaz.

Ama bir akşam Profesör Ueno metrodan çıkmaz. 

Haçiko gözlerini metronun kapısından ayırmadan gece boyunca bekler. Bir sonraki akşam yine yoktur profesör. Üçüncü akşam metrodan yine çıkmaz. Üniversite'de kalp krizi geçirip ölmüştür profesör.

Haçiko her akşam ''sahibim metrodan gelecek'' diye inatla beklemeye devam eder. Haftalar, aylar boyunca her akşam Tokyo metrosunun Shibuya İstasyonu'nun kapısına aynı vakitte gider... 

Haçiko tam 9 yıl boyunca sahibinin gelmesini bekler. 1935'te, 11 yaşındayken metronun kapısında ölür.

Bugün Tokyo'ya gidenlerin Shibuya istasyonunun kapısında karşılaştığı köpek heykeli Haçiko'dur. 

Japonlar, sadakat ve insan-hayvan ilişkisinin sembolü olarak ölümünden hemen sonra 9 yıl boyunca sahibini beklediği yere Haçiko'nun heykelini dikerler" (1).

☆☆☆

Lepistes balıklarından vicdan aşısı eldesi keşke mümkün olsa da,  minik balıklar kadar bile vicdanı olmayan vurdumduymaz, empati yoksunu insanlara, digergam olmaları için vicdan aşısı yapılsa...

Ve...

Vefâ duygusu ve sadakâtdan yoksun nankör insanlara da; en azından Haçiko kadar sadık olmaları için, sadâkat aşısı yapılsa, bu aşılar tutar mı acaba ?

☆☆☆

Yüce Allah Furkân sûresi 44. âyette buyuruyor:

"Yoksa Sen, onların çoğunu (söz) işitir ya da aklını kullanır (gerçeği dinleyip anlar ve vicdanına uyar) mı sanıyorsun? Oysa onlar ancak hayvanlar gibidirler; hayır, onlar (tuttukları) yol bakımından daha şaşkın (ve aşağı) dırlar."

__________

(1)Kaynak: https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Hachiko