Onun öğretisinde insanın ruhunu kirleten; bencillik, kendini beğenmek, hoşgörüsüzlük, kibir, haset, nemmanlık, dedi-kodu, kıskançlık, cehâlet, fitne ve fesat gibi hastalıkları tedavi edici yaklaşımlar öne çıkar. İşte bir kaç hikmetli sözü:
“İncinsen de incitme.”“Her ne ararsan kendinde ara.”“Düşmanının bile insan olduğunu unutma.”“İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır.”“Eline, diline, beline sahip ol.”“Oturduğun yeri pak et, kazandığın lokmayı hak et.”“Ayağa kalkarsan hizmet amacıyla kalk""Eğer konuşacaksan, hikmet ile konuş""Ve oturacağın zaman, saygı ile otur !”“Bir olalım, iri olalım, diri olalım.”
gibi sözlerinde Hacı Bektaş Velî ilmi, hikmeti ve say ü gayreti öne çıkarmaktadır. Hazret aynı zamanda; birleştirici, yapıcı, hoşgörülü, sevgi dolu bir gönül eri olmaklığı, insanlara aşılama çabasındadır.
☆☆☆
Bir olmak, iri ve diri olmak var iken, nedir insanı bundan beri tutan...
Şahsi çıkar mı ?Zayıflık mı ?
Aşağılık kompleksi mi ?
Silik şahsiyyet mi ?
Pastadan kırıntı kapmak mı ?
Her ne ise sebep...!
☆☆☆
Ey insan !
Da'van ne ?...Kiminle kavgadasın...?
Paylaşamadığın nedir ?
Paylaşamadığın nedir ?
Bir bak göğe ve yere, düşün kimin mülkündesin...unutma ki fanisin, ne Bâkî, ne Hâkim'sin !
Düşün hele; neye, kime ve niçin hükümrânlık peşindesin ?
Ve...mümkün mü ?
☆☆☆
İnsana tevâzû ve şükür yaraşır, kibir ve nânkörlük değil...
☆☆☆
İnsan kısbetinde, amma hayvan gibi gezme, durmaksızın yeme içme ve üreme derdinde olanlar bizden ırak dursun..
Nefsini hükümdâr eyleyip, üç gün sefâsını sürenler ötede olsun...
☆☆☆
Ey insan !
Da'van ne ?...Bir dünya yetmezmiş gibi, kaç dünya istemektesin ?
İştihâyla zıkkımlanıp, def-i hacet eden, bir de gerine gerine kul hakkı yiyenlerin sonunu gör de ibret al...kul hakkını sadece lokmadan ibaret sanma, kem göz ve dahi kem söz bile kul hakkı değil mi ?
Bu tükenmez hevesler, tükenmez mi sanmaktasın !
Tükenecek ! Vadenin dolacağı bir gün gelince, ölüm denen hakikât bitirecek her hevesi !
Tükenecek ! Vadenin dolacağı bir gün gelince, ölüm denen hakikât bitirecek her hevesi !
☆☆☆
Kulağa küpe olmalı ki;
Akîller sofrasının misafiri olanlar istişâre ni'metinden istifade ederler...
Aklını sevenler her daim nâkıse tahayyülât yüzünden keşfe ırak olurlar...
Şurâ'nın ehemmiyetini ihmâl, hedefi muğlak, icrâyı san'atı kadük kılabilir...
İstişâre eden rahmete mazhar iken, terk eden hataya ma'rûz kalabilir...
☆☆☆
Ezcümle demeli ki;
didişmenin faydasını gören varsa beri gelsin,
birliğin zararını bilen varsa bize de anlatsın...
Birlikte rahmet, ayrılıkta azab var derler, değil mi ?