Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

9 Ocak 2021 Cumartesi

Cem'i cümle ile nefes...

Boş verirse bir gün mazîde bırakacağı yaşama zevkini kişi ve verirse gönlünü yaşatma aşkına...yâ'ni hedonistliği terk edip mefkûre sahibi olarak hedef koyarsa...

Hakkı yaşar ve yaşatır, hukuka riâyet eder, adîl olursa...

Alan değil veren el olur, merhamet beklemez, merhamet ederse...

İşte o zaman yaşadığı şeyi ancak yaşatabilir, ve asla unutmaz ki, iyi ve iyilik sadece lafta kalırsa eğreti durur.

Ve bilir ki, müteessir olan lisân-ı hâldir, lisân-ı kaal değil...

☆☆☆

Unutmamalı ki, insan ancak yaşattıklarını yaşadıkça yaşar...mazî çöplüğünde kokuşmuş hedonizm atıkları ise yaşartır kişilerin gözünü, ve belki kanatır vicdanını !

☆☆☆

Ancak bilinir ki; ahlâki şahsiyyetin kemâli ile merhamet, hürmet, muhabbet, vefâ ve umarsız vazife ifâsı hasıl olur.

☆☆☆

Mesuliyet duygusudur ki müsbet ahlâkdan beslenir, hâl edinilince de, ferd, cem'i cümle ile ve cihân şumül nefeslenmeye başlar.

☆☆☆

Sözü, sözün sultanlarına terk ederek Mim koyalım:

"Âvâzeyi bu âleme Dâvûd gibi sal 
Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş" (Bâkî)

Bu âleme Hz. Davud gibi bir ses bırak¸ çünkü bu dünyada kalıcı olan güzel bir sestir.

Hadimî ise bir beyitte adeta Bakî'nin beytindeki sadâyı izâh eder ve derki:

"Kâmil odur ki koya dünyada bir eser
Eseri olmayanın yerinde yeller eser" (Hadimî)