Yakınlık mes'elesi var ya, bir de aidiyyet....
"Hamili kart yakinimdir" kartviziti değil tabi bahis mevzusu.
Resûlullah (s.a.v.):
“(Akrabam olan) falan oğulları ailesi benim dostlarım değildir. Benim dostlarım Allah Teâlâ ile iyi mü’minlerdir. Fakat ötekilerle aramızda akrabalık bağı bulunduğu için kendileriyle ilgimi kesmeyeceğim.”
Dostluk kurbiyyettir, yâ'ni yakınlık, yâni akrabalık.
Bir âyet-i kerime de;
“..Onun dostu ve yardımcısı Allah’tır. Cebrâil de, iyi mü’minler de onun dostu ve yardımcısıdır” (Tahrîm sûresi, 4).
Akrabalık bağı, soy bağıdır; meğer ki akraba mü'min olmaya, münafık yahut münkir ola, bu durum gönülden bağlılığı ve dostluğun hukukunu ortadan kaldırır. Sadece arayıp sorma, gerektiğinde yardım etme hukuku kalır.
"...İyi mü’min olmayan, akraba bile olsa, dost değildir, İyi mü’min akraba olmasa bile dost..." işte ölçü bu !
Hani vardır toplumda el âleme göre yaşayan tipler, kendilerini iyi gösterme beğendirme çabası içinde olanlar...
Adam fenalık yumağı olmuş, nifâk tohumu saçıyor, ağzından alev saçıyor, girdiği her yeri karıştırmadan çıkmıyor, kırk tilkiden daha tilki, bir kuruşluk menfaati için taklacılıkta üstüne yok, el âleme gösterdiği sırıtık yüzü hânede mendeburca....E ama arada akrabalık yahut hısımlık var !
Aidiyet mırıltıları:
-Falan oğullarındanız, akrabam olur !
-Aynı yeri tutuyoruz...!
-Masa arkadaşım, ortağım olur !
-Aynı taraftayız, bak rozetime !
-Eskiden bizdendi !
Vesâir..falan, filan...
Yok efendi, kurb (yakınlık) hukuku başka, Allah ve Resulünün; dostluk, yakîn ve kurbiyyet hukukunu avamî anlamak cehâletinde boğulmuşsun sen.
O bizim sülâleden ya, evlâdım ya, kötü de olsa, münâfıkta olsa, münkirde olsa yakınım... şu bizim sülâleden değil, biz (!)den değil, iyi de olsa, mü'min de olsa uzak olsun...öyle mi !
Analar: "Gurbanın olam" derler ya !
Hasbî ve teslim...ivazsız bir sözdür ananınki ! Rahimiyet esintisindendir !
Hesap yoktur ananın sözünde...işte kurbiyyet !
Ancak öyle yağma yok ! 364 gün naz yap, "caz" yap, tafra at, kapris yap, azarla, üffleyip püfle; sonra, yılda bir gün çiçek al götür, "geçti Bor'un pazarı" erken davransaydın, derler adama !
"Ufff" demeyeceksin ana/babana, "uf"un ötesini sen düşün gayri ! (*)
Kimi yakında uzak, kimi uzakta yakın...!
__________
İsrâ sûresi, 23.Ayet:"Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi, anaya-babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara “öf!” bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle."
Necm sûresi, 32. Ayet: "Onlar, ufak tefek kusurları dışında, büyük günahlardan ve çirkin işlerden uzak duran kimselerdir. Şüphesiz Rabbin, bağışlaması çok geniş olandır. Sizi, topraktan yarattığında da ve analarınızın karnında ceninler iken de, en iyi bilendir. Bunun için kendinizi temize çıkarmayın. Çünkü O, Allah'a karşı gelmekten sakınanları en iyi bilendir."