Hâl, yâ'ni psikotik durumumuz, psikolojimiz, psikosomatik ahvâlimiz...
Ne hâldeyiz, bîkarar mı, "bir" karar mı ?
☆☆☆
Hâlden hâle geçirene hamd u senâ ederiz, başımıza gelen iyi şeyleri yaratandan, kötü ve olumsuz şeyleri de nefsimizden biliriz !
Resûlullah bir hadis-i şerifte buyururlar:
"Ey kalpleri hâlden hâle çeviren Allah’ım, kalbimi dinin üzere sabit kıl"
Rabbimiz buyuruyor:
“Size ne oluyor ki, Allah'a gereken saygıyı göstermiyorsunuz ? Oysa O hâlden hâle geçirerek yaratmıştır." (Nuh sûresi, 13-14)
"Sana ne iyilik gelirse Allah’tandır. Sana ne kötülük gelirse kendindendir. (Ey Muhammed!) Seni insanlara bir peygamber olarak gönderdik. Şahit olarak Allah yeter." (Nisâ sûresi, 79)
☆☆☆
Ey insan sen; Kârunî yaşantı ve şatafat içinde ömrünü geçir, gönül âlemin mal-mülk ve lüks ile tepeleme dolu olsun, bir de yanında bir nebzecik de manevî ritüeller olsun, ne â'la...
Hz. Ömer bir gün, Efendimizin dinlenmekte olduğu hânesine girer. Allah Resûlü'nün odasında bir deri kırba, bir köşede bir miktar arpa ve üzerine uzanıp dinlendiği bir hasır sergi, bütün eşya bu !
Bu durumu gören Hz. Ömer hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlar.
Allah Resûlü üzerinde uyuduğu hurma lifinden örülmüş hasır üzerinden uyanıp doğrulunca, hasırın Resûlullahın teninde iz yaptığını görür...
Resûlullah:
"Ya Ömer, niçin ağlıyorsun?"
Hz. Ömer:
"Ya Resûlullah, iranın kisraları, bizansın kayserleri saraylarda şatafat ve ihtişam içinde yaşarken... Allah'ın Elçisi'nin bu hâlde yaşaması.…"
Resûlullah Ankebut sûresi, 64'üncü âyeti okur:
"Bu dünya hayatı sadece bir eğlence ve oyundan ibarettir. Ahiret yurduna gelince, işte asıl hayat odur. Keşke bilmiş olsalardı " ve, İstemez misin ey Ömer, dünya onların olsun, ahiret bizim !"
☆☆☆
İnsan; niyâz, tazarru ve tevazu üzre yaşamalı, asla ve kat'a Rabbimizin değersizliğini buyurduğu dünyaya temâyül etmemeli...ki dünya ve dünyalıklar ıslâh-ı nefs etmeyen ham ervahı kibre, riyâya ve dahi nifâka sürüklemesin !
Hayat ki, günden ibâret...dün geçti yarın ise meçhûl...nefes alınan vakit elde iken asla ve kat'a heba edilmemeli...
Ve heba edilmemeli; ne nefes, ne kelâm, ne de kalem...
Çünki iki "Ehad" (tefekkür ile ihlas sûresine bakıldığında) arasına sıkışmış, 14.5 milyar yaşındaki kâinatta ve de 4.5 milyar yaşındaki dünyada insanın ömrü işte şu kadar...bizim ömrümüze göre kelebek ömrü kadar...ki o hâlde ömr-ü azîzi zelil etmeden yaşamalı insan, değil mi ?!.
☆☆☆
Yok ben şatafattan, lüksten vazgeçemem diyorsan buyur devam et !
Kisralar, kayserler, firavnlar, karun, ebu cehil ve diğerleri de bu dünya üzerinde idiler bir vakitler !
☆☆☆
Hasıl-ı kelâm:
"ele talkın verip kendileri salkım yutanlar !"ın samimiyetlerinin (ihlâslarının) göstergesi yaşantıları olsa gerek !
Vesselâm...
----------
(*)Tirmizî, “De'avât”, 124