Gerçi seyr ü mukadderât ademe hiç bir şey ifâde etmeyebilir amma âdem/ârif olana ne çok şey söyler...
Ânı vahidte ne çok zuhuratı ayine-i mücellâda temâşâ eder ârifler, hem eyyama dair tecellilerin ne nihayeti ne de tekrarı olmadığını bilirler...demişlerdir ki:
- "Hudâ kim her sıfatla bir tecellî eylemiş dehre, Serâpâ enfüs ü âfâkı rengârenk göstermiş" (Leskofçalı Gālib).
- "Hallâk-ı âlemi kabul eden cemî-i ahkâm ve tecelliyâtıyle kabul eder, gerek rûy-ı lutf olsun ve gerek rûy-i kahr olsun" (İsmâil Hakkı Bursevî).