Bu âlem bir kitâb-ı hikmet-endûz-ı hakâyıktır
Mealin her kim istihrâc iderse âferin bâdâ
Evren hakikat hikmetlerini içeren bir kitaptır,
Anlamını her kim çözebilirse, aferin ona. Nâbî
Onların kim eksiği çok işinin
Eksiğin gözler olur her kişinin
Onların ki eksiği çok işinin,
Eksiğini gözlerler her kişinin. Süleymân Çelebi
Sebât et merkezinde i’tilâ-yı rif’at istersen
Yakışmaz i’vicâc-ı hâl ü etvâr ehl-i irfâna
Yükselmek istiyorsan, sabırla bekle yerinde,
Yakışmaz eğilip bükülmek ariflere. Hersekli Ârif Hikmet
Ma’ârif arz edenler bî-şu’ûr insân-ı nâ-dâna
Gül-âb-efşâne benzer cîfe-i bed-bûy-i hayvâna
Bilgi sunanlar, bilinçsizce, bilgisiz insana,
Gülsuyu serpenlere benzer, kokmuş hayvan leşine. Lebib-i Âmidî
Ey devlet-i dünyâ ile fahr eyleyen ahmak
Kendin gibi bu dünyâyı da sersem mi sanırsın
Ey dünya zenginliği ile övünen ahmak,
Kendin gibi bu dünyayı da sersem mi sanırsın!... Mehmed Âkif
Fürûğu zâil olmaz âf-tâbın hâke düşmekle
Tevâzu’ kadrine noksân getirmez feyz ü ikbâlin
Işığı yok olmaz güneşin toprağa düşmekle,
Tevazu değerini düşürmez bilgi ve makamın. Nâmık Kemâl
Mâ-sivâ nakşını mahveyleyegör hâtırdan
Olmasın Ka’be-i dil sûreti beytü’s-sanemin
Dünya nakışlarını yok et gönülden,
Olmasın gönül Kâbe’si putlar evi. Sünbülzâde Vehbî
Nâ-dân ile mücâlesedir ehl-i dânişe
Dünyada çeşnisi azâb-ı cehennemin
Bilgisizle birlikte olmaktır bilgine,
Dünyada tadımlığı cehennem azabının. Nâbî
Kem-kadr kufl-ı âhene muhtaçtır yine
Memlû iken derûnu güherle hizânenin
Değersiz demir bir kilide muhtaçtır yine,
İçi doluyken mücevherle hazine sandığının. Nâbî
Dil arş-ı ilâhîdir ânı eyleme tahrîb
Dest-i beşer ol hâneyi termîm ne mümkün
Gönül Tanrı tahtıdır, onu eyleme tahrip,
İnsan elinin o evi onarması ne mümkün. Nâbî
Tehâlüf sûretâ mâni’ değildir vahdet-i asla
Olur bir şâhdan sürh ü sefid ü hâr ü gül peydâ
Görünüşteki çelişkiler engel değildir özün birliğine,
Bir daldan kırmızı ve beyaz, diken ve gül çıkar ortaya. Nâbî
Eyle ilminle amel tâ olmaya sa’yin hebâ
Bilgini dönüştür eyleme, gitmesin emeklerin boşa. Sünbülzâde Vehbî
Deryâya erer âb-ı revân gitse yolunca
Denize ulaşır sonunda, akarsu giderse yolunca. Belîğ
Dünyâ için olmaz dil-i dânâda keder
Dünya için olmaz bilginin gönlünde keder. Koca Râgıb Paşa
Acebdir hâl-i âlem bilmeyen söyler bilen söyler
Tuhaftır dünya, bilmeyen söyler, bilen söyler. Andelîb
Hây ü hûy-i ehl-i dünyâ bitmeden dünyâ biter
Dünya düşkünlerinin uğraşları bitmeden dünya biter. Lâ
Pâk eyle gönül çeşmesini tâ durulunca
Arındır gönül pınarını, duruluncaya dek. Lâmekânî
Katre tahmin ettiğin dil ma’rifet ummânıdır
Damla sandığın gönül bilgi denizidir. Lâ
Her metâ’ın bir revâcı var bu bender-gâhda
Her malın bir alıcısı vardır bu pazarda. Koca Râgıb Paşa
Mîzâna ur görüştüğün ahbâbı ibtidâ
İyice incele görüştüğün dostları önce. Nevres-i Kadîm
Hudâ kâdirdir eyler seng-i hârâdan güher peydâ
Tanrı güçlüdür, taştan elmas çıkarır. Hüdâyî-i Kadîm
İnsân odur ki âyine-veş kalbi sâf ola
İnsan, ayna gibi, kalbi saf olandır. Bâkî
Kuş gibi âdemi pâ-beste eder dâm-ı tama’
Kuş gibi, insanı tuzağa düşürür tamah. Müverrih Râşid
Mihmân-ı Hudâ’dır gurebâ hân-ı cihâna
Tanrı misafiridir garipler, dünya hanında. Keçecizâde İzzet Mollâ
Birbirisine muhtaçtır a’lâ ile ednâ
Birbirine muhtaçtır yukardaki ile aşağıdaki. Nâbî
Bilâ-dâvet oturma hânına gayrın zübâb-âsâ
Davetsiz oturma her sofraya sinek gibi. Yenişehirli Belîğ
Haset bir ma’nevî ta’rîzdir eltâf-ı Mevlâ’ya
Kıskançlık bir tür kınamadır, Tanrı bağışlarını. Keçecizâde İzzet Mollâ
Geç o meclisten ki ânda feyz-i imkân olmaya
Geç o meclisten ki, onda gelişme imkânı yoktur. Şâkir
Dehr içinde hangi gün gördük ki akşam olmaya
Dünyada hangi günü gördük ki, akşam olmasın. Bursalı Cenânî
Dene altını mihek taşında, dahî insânı bir iş başında
Dene altını mihenk taşında, İnsanı da bir iş başında. Şinâsî
Erbâb-ı dile sıklet-i nâ-dân ne belâdır
Gönül erlerine cahillerin sıkıntısı ne beladır. Cevrî
Tama’sız âdemin halk-ı cihân hep akrabâsıdır
Gözü tok insanın dünya halkı hep akrabasıdır. Erzurumlu İbrahim Hakkı
Ehl-i ma’ârif olanın her sözü bir kitâbdır
Bilge kişinin her sözü bir kitaptır. Mânî
________________________
Kaynak: Özalp, N.,A.,2012, Bilgelikler Divanı, Zeytinburnu Bel. Kültür Yay. 22.