ben ki;
âlem-i ervah ile harmanlanmışım sanki
zamandan bir zerreyle kayıtlanmışım belki
dünden yarına anda yol almaktayım madem
mâziden âtîye bütün zamanlarla müdam
zamandan âzâdeyim sanki üftâde
kûşe-i mahrem-i ruhumda firâk pek çok ziyâde
olmaz mıyım ziyâyı görsem, bir aciz pervâne
sen ki;
binlerle kaza ve kader bestesisin
şarkılar, şiirler ve nağmelerdesin
ruhlarla hemhâlsin, bir nefessin
yere göğe sığmazsın gönüllerdesin
hem yazılanı oku anla demektesin
hem uymayanı ikaz etmektesin
hem kader senaryosunu yazmakta
hem biçilmiş rolleri dağıtmaktasın
sen ki;
gündüzü geceden sıyırmaktasın
kürreyi zerreye sığdırmaktasın
ben ki;
içindeyim hem uzaktayım; bu şehirden,
hem bu devran ve devirden
hem içinde yol almaktayım, hem seyrine dalmaktayım
bir fasıldan bir fasıla savrulmaktayım
gâh gül-i rânâ nezdindeyim gâh lâlezârdayım
dem a dem sahn-ı çemenzârda bir kelâm ve sessiz sadayım
hikmetinden sual olunmaz ki, buradayım