Sinekten yağ çıkaranlar,
kim imiş görmekteyiz...
Tutanın elindeki,
yağmanın peşindeyiz...
Hukuka uygun amma
ahlakî olmayanı,
minarenin kılıfını,
görecek bir yerdeyiz...
Öyle yağma yok beyler,
kandıramazsınız bizi,
çökemezsiniz sırtımıza,
karabasanlar gibi...
Bilmek isteriz ki siz;
hangi kitap ehlisiniz,
haramları helalinden
nasıl götürmektesiniz...
Kibri yüzünden lanetli
şeytandan da betersiniz...
Sormak kimin haddine
Kalem benim elimde
İstediğimi yaparım,
kime ne ? deseniz de...
Yok öyle bir hakkınız
siz bir hizmetkârsınız
nalıncı keseri gibi
öyle yontamazsınız
o elinizdeki kalemi
kim verdi size, niye ?
değilmi ki o vakit;
hizmete adaydınız !
gel vakit git vakit, nasıl
böyle firavunlaştınız...
Hak ile aldatandan
Hesap sorarız elbet
Yakasına yapışırız
Hem dünya hem de ahret...
Sizi gidi sizi, beytülmal fareleri
Sizi de bekliyor cehennem dereleri